Bir Sigara Daha Yaktım (1)
Bir sigara daha yaktım…
Dudaklarımın kenarında yarım kalmış bir gülüşün izleri,
avucumda kırık bir zaman saati gibi dönüp duran yalnızlık…
Her nefeste, dumanın içinde kaybolan yüzünü arıyorum.
Sanki kül tablasında değil de, kalbimin tam ortasında biriktiriyorum külü.
Her nefesimde sen varsın,
ama hiçbir nefesim sana ulaşmıyor.
İçimde bir boşluk; ne kadar doldursam da dumanla,
her çekişimde yeniden açılıyor.
Çünkü sen, nefes almayan bir anı gibisin,
durmuş bir saate benziyorsun.
Bir sigara daha yaktım…
Belki sönerken senin adını fısıldar diye,
belki dumanı göğe yükselirken
yıldızlara senin yüzünü çizer diye.
Ama hiçbir şey olmuyor,
yalnızca odamın karanlığına asılı kalıyor duman,
benim gibi, karanlıkla konuşuyor.
Gece uzun, masa dağınık,
defterimin kenarında yarım kalmış satırlar var.
Kalemin ucunda hâlâ senin izlerin.
Ne zaman bir harf yazsam,
yanına sen düşüyorsun,
ne zaman bir kelime seçsem,
arkasından sen yürüyorsun.
Ve ben, kelimelerle uğraştıkça,
sanki seni yeniden kaybediyorum.
Bir sigara daha yaktım…
Çünkü unutmak mümkün değil,
çünkü unutmaya çalışmak bile seni çağırıyor.
İnsan bazen unutmamak için değil,
unutmaya cesaret edemediği için yakar sigarasını.
Her duman, bir bahane aslında,
her duman, bir kapı,
ve ben o kapıdan geçtikçe senin gölgene çarpıyorum.
Dışarıda rüzgâr var,
pencereme vuruyor,
belki senin sesindir diye dinliyorum.
Ama hayır, sadece rüzgâr,
sadece gece,
sadece ben ve bir sigara daha.
Bir sigara daha yaktım…
Çünkü hiçbir şey yanmıyor senin kadar güzel,
hiçbir şey tükenmiyor senin kadar sessiz.
Biliyorum, bu masada saatlerce otursam,
dizeler dizsem, kelimeleri acıya bulasam,
yine de anlatamayacağım seni.
Çünkü sen, anlatılmayan bir yangınsın.
Ve ben, bu yangını sadece dumanla besliyorum.
Her nefeste biraz daha tükeniyorum,
ama vazgeçemiyorum.
Çünkü insan, bazen yaşamak için değil,
yanmak için nefes alıyor.
Bir sigara daha yaktım…
İçimde biriken her suskunluk gibi,
söyleyemediklerimin dili gibi,
çekip gidişinin yankısı gibi.
Belki kül olursam anlarsın beni,
belki duman olursam değersin gözlerine.
Ama şimdi sadece oturuyorum burada,
ve biliyorum, bu gece çok uzun sürecek…
Hüseyin Erdinç
Bir Sigara Daha Yaktım (I I)
Bir sigara daha yaktım…
Çünkü bu gece bitmiyor.
Dakikalar ağır, saatler küskün.
Zaman, sen gideli hiç ilerlemiyor.
Takvimde yapraklar düşüyor belki,
ama içimde aynı gün, aynı an, aynı ayrılık.
Bir köşede yarım bırakılmış bir kahve fincanı,
hala dudak izini arıyor.
Bir köşede sararmış bir fotoğraf,
hala gözlerimin içine bakıyor.
Ve ben, her şeye senin izini yüklemişim,
neye baksam sende kalıyorum.
Bir sigara daha yaktım…
Çünkü hatıralar, duman gibi;
dağılıyor sanıyorsun,
ama aslında havada asılı kalıyor.
Yine dönüp dolaşıp
aynı ciğerine, aynı kalbine doluyor.
Senin gidişin de öyle işte,
dağıldı sandım, sustu sandım,
ama aslında hâlâ odanın içinde,
masanın üstünde,
gözlerimin tam ortasında duruyor.
Anılar, kül gibi…
Üflesen de gitmiyor,
silmek istesen de
parmak uçlarına yapışıyor.
Bir kere değdi mi sana,
bir daha çıkmıyor,
tütün kokusu gibi,
sokak lambasının sarısı gibi,
gecenin içindeki yalnızlık gibi.
Bir sigara daha yaktım…
Çünkü hatırlamakla unutmak arasında
sıkışıp kaldım.
Ne seni silebiliyorum,
ne kendimi bırakabiliyorum.
Dumanın içinde bir yol arıyorum,
belki beni sana götürür diye.
Ama her yol,
aynı köşede çıkmaz sokağa bağlanıyor.
O çıkmaz sokakta ise,
sadece senin adın yazılı.
Geceler uzuyor,
düşler kısalıyor.
Gözlerimi kapattığımda,
seninle buluşuyorum.
Ama uyanınca,
odamda sadece boş bir sandalye kalıyor.
Ve o sandalyeye bakınca,
sigaramın dumanı bile bana acıyor.
Bir sigara daha yaktım…
Çünkü insan, bazen ağlamamak için yakar.
Bazen gözyaşının yerine dumanı koyar,
bazen sessizliğin yerine çakmağın sesini.
Ben de öyle yapıyorum işte,
susuyorum, ağlamıyorum,
ama dumanım gökyüzüne karışırken
herkes bilsin istiyorum:
İçimde bir yangın var,
ve adı sensin.
Biliyor musun,
her kül düşüşünde seni düşünüyorum.
Her kül, biraz daha uzaklaştırıyor seni benden.
Ama aynı zamanda,
her kül, biraz daha bağlanıyor sana.
Sanki aramızdaki mesafe
kül kadar kısa,
ama kül kadar soğuk.
Bir sigara daha yaktım…
Çünkü bu geceyi başka türlü geçiremiyorum.
Çünkü kelimeler yetersiz,
çünkü şarkılar sustu,
çünkü telefonun ucunda artık sen yoksun.
Ben de sana ulaşamayan ellerimle
çakmağıma sarılıyorum.
Ve biliyorum,
bu gece, sabaha kadar
yanmaya devam edecek.
Hüseyin Erdinç
Bir Sigara Daha Yaktım (III)
Bir sigara daha yaktım…
Çünkü aklımda sen varsın,
ve akıl, seninle susmayı bilmiyor.
Her duman, beynimde bir hayale dönüşüyor;
bir an gülüşün geliyor gözlerimin önüne,
bir an bakışın,
sonra her şey dağılıyor…
Kalan sadece gri bir boşluk.
Küllük dolmuş,
ama içim hâlâ boş.
Küllük taşmış,
ama ben hâlâ susuyorum.
Sanki her sigara,
boğazıma düğümlenen kelimelerin yerine yanıyor.
Ben konuşamıyorum,
ama sigaram, benden çok şey söylüyor.
Bir sigara daha yaktım…
Çünkü içimdeki yangın,
söndürülmeyi değil,
yanarak anlaşılmayı istiyor.
Kimse bilmez belki,
ama sen bilirsin:
Benim en derin sessizliğim,
dumanın içinde gizlidir.
Odada saat yok,
ama zamana gerek de yok.
Çünkü zaman seninle durmuş,
benimle tükeniyor.
Her nefes, bir nefes eksiliyor benden.
Her duman, biraz daha alıp götürüyor ciğerimden.
Ve ben, buna razıyım.
Çünkü seni yaşamanın tek yolu bu kaldı.
Bir sigara daha yaktım…
Çünkü her insanın bir limanı olur.
Kimi dua eder, kimi şarkı söyler,
kimi kalabalıklara kaçar.
Benim limanım ise duman.
Körfezi yok, dalgası yok,
ama sığınağı var.
Her nefes, bana senin suskunluğunu hatırlatıyor.
Her nefes, biraz daha içime işliyor.
Gecenin bir yerinde,
camın kenarına oturdum.
Dışarıda yağmur başlamış.
Damlalar camı döverken,
sanki kalbime vuruyor.
Sigaramın dumanı yağmurun buğusuna karışıyor,
bir anlığına seni görüyorum camda.
Elimi uzatıyorum,
ama parmak uçlarım sadece soğuğa dokunuyor.
Sen yine yoksun.
Bir sigara daha yaktım…
Çünkü yokluğun,
nefes almaktan daha ağır geliyor.
Çünkü ciğerim yanmasa,
kalbim daha çok yanacak.
Çünkü duman olmasa,
bu yalnızlık beni boğacak.
Benim için sigara,
ne bir alışkanlık,
ne bir zevk…
Sadece yaşamanın başka bir şekli.
Bir duman yükseliyor,
bir an seni çiziyor havada.
Gözlerimi kırpmaya korkuyorum,
kaybolacaksın diye.
Ama gözlerim yanıyor,
kırpmak zorunda kalıyorum.
Ve sen yine kayboluyorsun.
Benim bütün ömrüm bu:
Bir an sana yaklaşmak,
bir an sonra seni kaybetmek.
Bir sigara daha yaktım…
Çünkü ben sensizliğe alışamıyorum.
Çünkü ben sana rağmen yaşamayı bilmiyorum.
Her insanın bir yarası olur,
benimki senin adınla başlıyor,
ve hiçbir zaman kabuk bağlamıyor.
Her nefeste biraz daha kanıyor,
her nefeste biraz daha büyüyor.
Ama ben yine de yaşıyorum,
çünkü başka çarem yok.
Ve biliyorum,
bu gece yine sabaha kadar
dumanla konuşacağım.
Çünkü sen, gelmeyeceksin…
Hüseyin Erdinç
Bir Sigara Daha Yaktım (IV)
Bir sigara daha yaktım…
Ama bu sefer farklı;
çakmak titriyor elimde,
ateş zor tutuyor kendini.
Belki de ben de artık zor tutuyorum kendimi.
Duman yükseliyor…
Ama daha hızlı, daha çabuk dağılıyor.
Sanki zaman bile,
senin gidişinle yarışıyor.
Her nefes, daha fazla eksiliyor benden.
Her duman, biraz daha yalnız bırakıyor.
Bir sigara daha yaktım…
Ve şimdi anlıyorum:
Bu, sadece senin için değil,
kendi kendime de bir hesaplaşma.
Her nefeste, her dumanla,
kendime soruyorum:
Ne kadar dayanabilirim?
Ne kadar bekleyebilirim?
Ve cevabını duman alıyor götürüyor.
Küllükte birikmiş kül,
sanki benim hatıralarım gibi.
Her bir parça, bir anı,
her bir parça, bir sessizlik,
ve her bir parça, senin yokluğun.
Bir sigara daha yaktım…
Ama bu sefer farkındayım:
Sigara tükeniyor,
ve ben de tükeniyorum.
Ama yine de yakmak zorundayım.
Çünkü insan, tükenişinde bile bir şekilde yaşamaya devam eder.
Dışarıda sessizlik var,
ve sessizlik, en çok senin yokluğunda konuşuyor.
Bazen öyle derin bir sessizlik ki,
bir kelime bile sığmaz içine.
Ben de susuyorum…
Sigaramı bitiriyorum…
Ve duman, yavaş yavaş dağılıyor odadan.
Bir sigara daha yaktım…
Ama şimdi, sadece kül kaldı.
Küller, benim ellerimde…
Ve ellerim, artık boş.
Her şey boş…
Ama bir nebze huzur var.
Çünkü dumanın sonu,
beni biraz olsun sana yakın bırakıyor.
Ve biliyorum,
bu gece de sen gelmeyeceksin…
Ama ben, sigaramın son nefesi gibi,
bir süre daha seni düşüneceğim.
Bir süre daha yanacağım…
Ve sonra, belki sabaha kadar,
duman gibi kaybolacağım.
Bir sigara daha yaktım…
Ve bu sefer,
son nefesimde seni bıraktım,
kendimi de…
Hüseyin Erdinç
Kayıt Tarihi : 13.9.2025 01:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!