Ayak seslerin daha gitmeden bu yollardan,
savrulması gereken ne varsa savurdum ardından.
Yıldızlar ne olur gözlerim bulamaz olsa da sizi,
Peşinizden varabileceğim bir iz bırakın.
Parıltısı olmasa da olur;
çünkü bir sen yaşamak bu dünya.
Tahammüle gerek yok, sabredilir bu dipsiz uğultulara
Lakin bu sonu gelmeyen kalabalıklar,
çok mu üstüme geliyor ne?
Çektikçe geliyor bu köşe taşlı cadde,
eğildikçe eğilir üstüme, kaldırımlara sığamayan meşe.
Tamam artık gelmeyin üstüme, hep aklımda:
Bir sen yaşamak bu dünya.
Taş binalardan taş insanlar yükselir göğe başımdan.
Oysa daha dün sakınmaz mıydım gözümden kaşımdan.
Ne değişti ardından, ne değişti ki söyle,
Gece yine aynı gece, gündüz yine aynı
Niye o zaman bu geceler sabah olmuyor?
Yalan da olsa biliyorum:
Bir sen yaşamak bu dünya.
Caddelere yığılmış bu mermer suratlı insanlar
Senden önce de böyle put muydu karşımda hepsi?
Ne gurur, ne kibir, ne de ihanet gözüme çarpar
Tamam değmez de senden başkası,
Niye her köşeden dönen de bana çarpar?
Bulutlar giderken yağmur bırakın
Ardınızdan kimden bir damla su isteyebilirim ki
Hem bilirim ben, gelip geçse de
Bir sen yaşamak bu dünya.
Sen gittin bilmezsin
Caddelerde kimi duvar, kimi kapı
Öbek öbek yığılmış sanırsın herkes
Taştan bir yapı
Bilemem senin bu gittiğin yolu,
Nerden bulurum ben.
Bir ışık, bir yol
Ne bileyim ya da gönülsüz de olsa
Tek bir haber bırak.
Yaşamaya gerek yok sen olmadan
Bilirsin demişimdir ardından
Bir sen yaşamak bu dünya.
13 Ekim 2008/Ankara
Ahmet Duman
Ahmet DumanKayıt Tarihi : 13.10.2008 22:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!