Geçtin nice bozgunlardan, düştün tekrar bozgunlara
Dağıldın, çözüldün tel tel saçıldın
Toplamadı seni kimseler
Güneş dedin, yıldız dedin, ay dedin
Güneş söndü, yıldız kaydı, ay battı
Bulan buldu devrânını, dönenler döndü yolundan
Bir sen kaldın ortada
Kuşlar geldi yabanıl uzak uzak ellerden
Mekan tuttular yüceleri
Eşkali belirsizlere dağlar
Yollar şerefsizlere kaldı
Oba, oymak parsellendi destursuz
Bir başına sessiz sessiz,
Bir sen kaldın ortada
Sularla kavil ettiğin zamanlar nerde
Nerde vefâ diye tutunduğun limanlar
Vefa İstanbul’da bir semtin adı mıydı yalnız
Hani nerde yol, yordam öğreten ustalar
Kuzular kurt oldular, çıktılar dağlara
Kurtlar kuzulaştı azatlık arar
“Ayaklar baş oldu başlar da ayak”
Ferâceni eller giydi sen ise çıplak
Bir sen kaldın ortada
Bir sen kaldın ortada
Ey! Umutları camlar gibi kırılan adam
Sığmazdın eskiden ele, avuca
Söyle, şimdi hükmün senin kaç paraya
Bilirim hâlâ ağıtlar söylersin
Alevden atlarla gidenlerin ardına
Ve tuz basarsın yarana
Olanlar ervâhında oldu neylemeli eyvah!
Bir sen kaldın ortada
Felek her lütfun bir vakit için saklarmış
Gelir mi döner mi kaybolan o vakit
Leyl’ü’müz nehârına tekrar erer mi
Ersin dersin bilirim bıçak sırtı bilenip
Hem de on sekiz yaş heyecanıyla
Bırak bulanlar bulsun devrânını
Dönenler dönsün yolundan
An gelir, gün olur, açılır da bahtımız
Yollarımız gül kokar beklenen sultânıyla
Sen kalırsın, ben kalırım, biz kalırız
Hep birlikte ortada
Kayıt Tarihi : 2.7.2008 13:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hayırlı çalışmalar.
TÜM YORUMLAR (2)