Ağlamaklıydı yine yaşlı tarihinin sayfaları arasında
Açılmasını istediği
Şu kubbe altında yatan kahramanı,
Yahut adı konulmamış çöllerde yatan isimsiz erleriydi
Ey gözü yaşlı Bağdat
Artık silkin toprağında tuttuğun erlerinle
Silahların gölgesinde adalet mi sanmam
Yoksa aradığınız vefa, yüreğinizi açtığınız özgürlüğün bedeli mi
Artık vefa ve özgürlüğün bedeli şimdi
Kalk ve diren
.... ve deki ben Hüseyni’nin vefasıyım
Sen değil miydin kırmızı topraklar sahibi
Bir destanın ayak izlerini üzerinde taşıyan
Ne zaman toprağını avuçlayıp koklasam Huseyni kokar buram, buram
Toprağını sıksam yumruklarımın arasında süzülen masumların kanlarından başka olmaz
Ey Huseyni şehrin bekçileri
“Zalimden taraf olmam, zulmü de alkışlayamam”
Diyen erlerinin gözyaşlarını hangi kefenleriyle sileceksin
Deki artık dur!
Çiğnetmem seni bu toprağın gülleri üstünde
Koklamak mı sanmam
Nefes alman bile eziyet olurken
Demek bitmedi Huseyni Kerbela
Bağdat Kerbela’sı daha dehrin.
(09.04.2003)
Kayıt Tarihi : 30.5.2007 09:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Söz ve Şiirlerle Yaşamın Kıyısında Bir Yolculuk... ...Sadece gördüğüm, hissetiğim ve yaşandığına şahit olduğum olayların kalemime yön vermesinden başka bir hikayesi olmadığını ifade etmek isterim. .. Ve diyebilirim ki gerek yakınımda gerek uzağımda yahut bunların çevresinde dönüp dolaşmakta olan ruh hallerinin kalemimle şekillenmesinin metne dönüştüğü anı paylaşmaktır.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!