Derindir dibi bu koca şehrin kuyu gibi
Yuttu beni balığın Yunus’u yuttuğu gibi
Dolanıyorum şehrin karnında yalnız, şaşkın
Ne kirli sulardan geçtim ben boyumu aşkın.
Bölüyor şehri ortasından koca bir nehir,
Bir tarafta nur akıyor,diğer tarafta kir…
Bir tarafta yüzler aydınlık,ruhlar karanlık,
Diğer yanda yüzler karanlık,ruhlar aydınlık.
Bir tarafı gözleri kamaştırırken şehrin
Akıyor diğer yanda kan,kin,gözyaşı,irin…
Bir yanda mutlu görünürken kalabalıklar,
İrinden boğuluyor diğer yanda balıklar.
Bir tarafta bağırarak susarken acılar,
Diğer yanda keyf çatıyor abiler,bacılar.
Bir yanda yediğinin hazmı için koşanlar,
Diğer yanda bir küflü ekmeği kapışanlar…
Bir yanda ayrılıkları yoğuran konutlar
Diğer yanda geleceği doğuran umutlar…
Bir tarafta mutluluk rüzgârları esiyor,
Diğer tarafta çamurlar yolları kesiyor.
Bir yanda durmadan insanları kandıranlar
Ve pis işlerle insanlığı utandıranlar.
Bir yanda insanlığa şeref kazandıranlar,
Ve ekmeğini alın terine bandıranlar…
Bir yanda garipler için kaynayan kazanlar
Diğer yanda yetim malına el uzatanlar…
Daha neler gördüm ben bu şehirde, ah neler!
Haksızlıklar ki, mızrak gibi sinemi deler.
Bir yanda dosdoğru,pırıl pırıl asfalt yollar,
Lüks araçlar uçmak için birbirini kollar…
Diğer tarafta tavanı çökmüş,hasta evler,
Sokak başlarında kol geziyor sanki devler…
Bir tarafta uçurtma yarıştıran çocuklar
Diğer tarafta çöplük karıştıran çocuklar
Bir yanda çocukluğu aşamamış çocuklar,
Bir yanda çocukluğu yaşamamış çocuklar…
Bir tarafta çocuklar mutlu, neşe içinde
Diğer yanda çocuklar kuru ekmek peşinde
Bir yanda bakkaldan ekmek almamış çocuklar,
Diğer tarafta hiç çocuk olmamış çocuklar…
Sürüyor şehrin varoşlarında yolculuğum
Burada geçti çocuk olmadan çocukluğum…
Çalışma alanımızdı bu sokaklar bizim,
Hâlâ da duruyor oralarda ayak izim…
Çok sular aktı o günden bu güne nehirden,
Uyanıverdi uyuyan anılarım birden…
Çektim ben de bu sokaklarda bin türlü cefa,
Geçtim bu çamurlu yollardan binlerce defa…
Üstte ne ceket ne hırka,incecik bir mintan,
Titreyerek simit sattım ben Ali Baba’dan…
Dolanıyorum şehrin karnında yalnız,şaşkın!
Nice dertlerim var ki benim,boyumu aşkın…
Bu şehirde yalnızlığımdan başka nem kaldı.
Her köşesinde bin âhımla bir parçam kaldı.
Benim nazlanacak ne babam ne annem kaldı
Acı hatıralarımla bir de gölgem kaldı…
Yaşıyor burada bir şehirde iki şehir
Akıyor denize bir nehirde iki nehir;
Bir yanı oldukça kirli,diğer yanı temiz,
Direniyor kirlenmemek için koca deniz
Gördüm şehir denilen bin başlı canavarı,
Nasıl da yutuyordu ezerek insanları!
Dayanamıyorum nehrin kirli akışına,
Çıkmak istiyorum artık bu şehrin dışına…
Kayıt Tarihi : 19.8.2016 11:10:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehmet Cıngır](https://www.antoloji.com/i/siir/2016/08/19/bir-sehirde-iki-sehir.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!