Bir sarmal duygu ki
İçinden geçen yollara yollar katardı
Katar olur çeker gurbete kahrın yükünü
Bir istasyonda mola verince ansızın
Eşkıyalar basardı bitkin ve donuk yüzleri
Göğüslerinde çoğaltırlar şimalin yakan sızısını
Bir ellerinde ajansları dinledikleri pilli radyo
Bir ellerinde ciğer dürümü
Afakı kaplayan dumanlarıyla
İkisinin de ittifak yapan acılarında
Aynı teşnede deler geçer bağırlarını
Bir Nuri Sesigüzel türküsü çalar kısa dalgada
“Beyaz atlı şimdi geçti buradan” diye
Yanık, içli ve dertli
Yük treni hafif kalır bu seferde
Çekilen içli nefesler
Körük olur tünelleri deler
Karanlığın sonsuza akan kıvrımlarında
Haydar paşa hiçte “hoş geldiniz” demez
Toprak kaçkını post modern sevda kullarına
Galata kulesini sırtlasalar gam yükü diye
Taşısalar da sirkeciye bir hamlede vakitsiz
Nazenin eller kavramaz
Yosun tutmuş küpeşteleri
Kaçan Eminönü vapurunda
Ablak yüzleriyle Martıları seyre dalarlar
Kaldırmalara teğet geçen sortileriyle
Hürriyete şapka çıkartan bu martılar
Havada kavis çizerler rengârenk bir boşluğa
Yaslanırlar geceden
Gagalarında ekmek parçaları taşırlar
İdama mahkûm aylak dostlarına
Görüş günü nedir beklemeden
Martılar Sultanahmet semasına uçarlarken
Kuşluk vaktinin kurşuni dehlizinde
Deniz yeni dostlarına brifing verir
Vuslatın binbir tonunda solan
Yedi rengin bitmeyen engin yolculuğunda
16.03.2006
Darende
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta