Merhaba ey harap makbereler,
Sâfiline küşâde pencereler!
Nezdinizde karârı pek severim.
Bence hep şi’rdir bu meşcereler,
Şu bayırlar, harabeler, dereler.
Bu esen rüzgârı pek severim.
Bahrdan levhime gelir safvet,
işte sana geliyorum
yumuşakbaşlı rüzgarların kanatlarında bir yer bul bana
suyun ışıltılı sesleri aksın bir yanımızdan,
bir yanımızı defneler sarsın...
demir kollarının yumuşaklığında uyanayım sabahları
zeytin ağacının gözlerinde büyürken bir çekirdek
Devamını Oku
yumuşakbaşlı rüzgarların kanatlarında bir yer bul bana
suyun ışıltılı sesleri aksın bir yanımızdan,
bir yanımızı defneler sarsın...
demir kollarının yumuşaklığında uyanayım sabahları
zeytin ağacının gözlerinde büyürken bir çekirdek
Bir şairin hezeyanı,
kelimelerin anlamını bilmek
su gibi saydam olup kalıbını biçimini idrak etmek
mutluluk verir okura
ama anlamı bilinmeyen kelimelerin şiiri
şiir heykeli derim
ve anlamını bilen tarafından okunuşuyla
düşüncede oluşan hayalini duyumsamanın keyfine doyum olmaz
Bir şairin hezeyanı da düşüncesinde oluşan hayalini kelimelere dökememesinin etkisinde kalmasıdır.
Özellikle sevgiliye duyulan aşkın ifadesinde...
İnsan için elzem olan bir çok özellik ve güzelliği bir kadının bir gülüşüne feda eden birisininn dediklerini kaale alıp ona zaman ayırmayı israf sayarım doğrusu.
Herkese hayırlı çalışmalar.
Ali Koç Elegeçmez
Aşağıdaki yazımda ABDÜLHAK yerine ABDÜLLAK
yazmışım düzeltir, özür dilerim..
Ali Koç Elegeçmez
Sultan II.Mahmut zamanında bir kaç kez hekimbaşılık
görevine getirilmiş olan Hekimbaşı Abdüllak Molla'nın
torunudur...Hekimbaşı Abdüllak Molla 1821 yılında,
II.Mahmut'un yakınlarından birini eleştirdikleri için ağa-
beyi Mustafa Behçet ile birlikte Keşan'a sürgün edilmiş,
bir yıl sonra affedilmiş, Rumeli Kazaskerliği görevine
getirilmiş önemli bir şahsiyettir..Sultan Abdülmecit'in ,
ziyaret amacıyla Bebek'teki yalısı'na iki kez gittiği ka-
yıtlarda yazılıdır...
Yunanistan, onun zamanında (!829) bağımsızlığın ka-
zanmış,ve Osmanlı Devleti'nin Çarlık Rusyasıyla yap-
tığı ancak çok önemli kayıplarla kapattığı 0smanlı-Rus
Savaşı sonunda vapılan EDİRNE ANTLAŞMASI yine
bu dönbemde gerçekleşmiştir..
Keşan'daki Hersekzade Ahmet Paşa Camii'ne uzanan
yaklaşık 150 metre uzunluğundaki ara sokakta, çocuklu-
ğumdan beri adı yaşatılmaktadır...Yani " Keşan Suyu
İçen Ünlülerimizden''dir....
Zeki, güzel konuşan şiir yazan, şakacı bir insan olduğu
söylenir...Bebek'teki yalısının bahçesinde bulunan ecza-
nesinin kapısı üzerine" Ne ararasan bulunur derde
devâdan gayrı" mısraının yazılı olduğu söylenir....
Keşan'da kaldığı 11 aylık sürgün süresinde , dinlediği
bir hikâyeyi 333 beyitlik şiir halinde yazdığı kayıtlarda
yazılıdır.....
NOT:Bu şiirin nerede bulabileceğimi bana bildirene
şimdiden sonsuz teşekkür ederim..Kurulma aşamasın-
da olan Keşan Kent Müzemize önemli bir katkıda bu-
lunmuş olacaktır...
İşte yukarda şiirini okuduğumuz ABDÜLHAK HAMİT
TARHAN işte bu değerli zâtın torunudur..
Yazdığı bu şiir de işte bu genetik mirasın ürünüdür...
Şiirin değerlendirilmesi işini ise, üstatlara bırakıyorum....
saygıyla..
***
KYN: Google-Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ank.-Göz-
lemlerim..
Çok güzel
Bu şiir ile ilgili 5 tane yorum bulunmakta