Merhaba ey harap makbereler,
Sâfiline küşâde pencereler!
Nezdinizde karârı pek severim.
Bence hep şi’rdir bu meşcereler,
Şu bayırlar, harabeler, dereler.
Bu esen rüzgârı pek severim.
Bahrdan levhime gelir safvet,
Safvet-i lehv o en güzel sanat.
Ebrden kalbime iner rikkat,
Rikkat-i kalb, o en büyük hikmet.
Bu hazan u baharı pek severim.
Fikrimi âsmân eder terfi’,
Şi’rimi ahterân eder tarsi;
Her kim eylerse eylesin teşni’,
Bana lâzım değil beyan u bedi!
Köydeki çeşmesârı pek severim.
Dilemem şeyh u şâbdan irşâd,
Encümenden hiç istemem imdâd,
Bana üstâd-ı Sun’dur üstad,
Bunu cehlimden eyle istişhâd.
Cehl ile iftiharı pek severim.
Servden istikamet öğrendim,
Senge baktım metânet öğrendim,
Sâyelerden himâyet öğrendim.
Âkıbet bir muhabbet öğrendim.
Ben bu nakş u nigârı pek severim.
Müteharrik çemen belâgatten,
Dem urur tâirân fasâhattan,
Gonca bir ders açar letâfetten,
Beni âgâh eder selâsetten.
Reviş-i cûybârı pek severim.
Yetişir âsmân önümde kitab,
Bana mekteb gelir şu penbe sehâb.
Encümen cânişinidir girdâb,
Ne hoş urmuş bu merkade mehtâb.
Şu gelen ihtiyarı pek severim.
Eder ilka hayalime ziynet,
Hande ettikçe her seher Kudret,
Görürüm her tarafta bin ibret,
Tek ü tenha önünde ey Vahdet,
Ettiğim âh ü zârı pek severim.
Olmadım sarf u nahve ben âgâh,
Gramerden de anlamam billah,
Ulemâ benden etsin istikrâh,
Hiç vazifemde olamaz, ey hemrâh,
Çünkü Perverdigâr’ ı pek severim.
Batmasın pâyına sakın bu çiçek,
Bir melek geldi söyledi gülerek,
Burdan sevdiğim güzâr edecek,
Ben onun da esiriyim gerçek,
Ben o merdüm-şikârı pek severim.
Vechi mir’at-ı hüsn-i sirettir,
Zülfü meşşate-i tabiattır,
Çeşmi hemreng-i sermediyyettir,
O da bir derstir, fazilettir.
Severim, yâdgârı pek severim.
(Hep yahut Hiç, s. 89-91)
Abdülhak Hamit TarhanKayıt Tarihi : 7.5.2015 16:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

kelimelerin anlamını bilmek
su gibi saydam olup kalıbını biçimini idrak etmek
mutluluk verir okura
ama anlamı bilinmeyen kelimelerin şiiri
şiir heykeli derim
ve anlamını bilen tarafından okunuşuyla
düşüncede oluşan hayalini duyumsamanın keyfine doyum olmaz
Bir şairin hezeyanı da düşüncesinde oluşan hayalini kelimelere dökememesinin etkisinde kalmasıdır.
Özellikle sevgiliye duyulan aşkın ifadesinde...
Herkese hayırlı çalışmalar.
Aşağıdaki yazımda ABDÜLHAK yerine ABDÜLLAK
yazmışım düzeltir, özür dilerim..
Sultan II.Mahmut zamanında bir kaç kez hekimbaşılık
görevine getirilmiş olan Hekimbaşı Abdüllak Molla'nın
torunudur...Hekimbaşı Abdüllak Molla 1821 yılında,
II.Mahmut'un yakınlarından birini eleştirdikleri için ağa-
beyi Mustafa Behçet ile birlikte Keşan'a sürgün edilmiş,
bir yıl sonra affedilmiş, Rumeli Kazaskerliği görevine
getirilmiş önemli bir şahsiyettir..Sultan Abdülmecit'in ,
ziyaret amacıyla Bebek'teki yalısı'na iki kez gittiği ka-
yıtlarda yazılıdır...
Yunanistan, onun zamanında (!829) bağımsızlığın ka-
zanmış,ve Osmanlı Devleti'nin Çarlık Rusyasıyla yap-
tığı ancak çok önemli kayıplarla kapattığı 0smanlı-Rus
Savaşı sonunda vapılan EDİRNE ANTLAŞMASI yine
bu dönbemde gerçekleşmiştir..
Keşan'daki Hersekzade Ahmet Paşa Camii'ne uzanan
yaklaşık 150 metre uzunluğundaki ara sokakta, çocuklu-
ğumdan beri adı yaşatılmaktadır...Yani " Keşan Suyu
İçen Ünlülerimizden''dir....
Zeki, güzel konuşan şiir yazan, şakacı bir insan olduğu
söylenir...Bebek'teki yalısının bahçesinde bulunan ecza-
nesinin kapısı üzerine" Ne ararasan bulunur derde
devâdan gayrı" mısraının yazılı olduğu söylenir....
Keşan'da kaldığı 11 aylık sürgün süresinde , dinlediği
bir hikâyeyi 333 beyitlik şiir halinde yazdığı kayıtlarda
yazılıdır.....
NOT:Bu şiirin nerede bulabileceğimi bana bildirene
şimdiden sonsuz teşekkür ederim..Kurulma aşamasın-
da olan Keşan Kent Müzemize önemli bir katkıda bu-
lunmuş olacaktır...
İşte yukarda şiirini okuduğumuz ABDÜLHAK HAMİT
TARHAN işte bu değerli zâtın torunudur..
Yazdığı bu şiir de işte bu genetik mirasın ürünüdür...
Şiirin değerlendirilmesi işini ise, üstatlara bırakıyorum....
saygıyla..
***
KYN: Google-Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ank.-Göz-
lemlerim..
TÜM YORUMLAR (5)