Hepiniz birer aşk çocuğuydunuz başta
Neden sonra,
bir fahişenin elleri değdi
yüzünüzdeki gülümsemeye.
Oysa ben,
onun uğradığı ilk tecavüz kadar eskiydim
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Ne yazılırsa yazılsın karşı tarafı suçlayamazsınız ki bence çok hoş bir şiir olmuş... Baya geç ve okunmayacak bir yorumdur belki benimki ama Barış beyin şiirlerini beştan beri okurum ve beğenirim, cesaretine de hayranım .. Önemli olan sanatla cesareti birleştirmek ve eminim ki onun kutsallığa karşı bir tavrı yoktur.. başarılar ve sevgiler .
_siirde bir isyan sözkonusu sair rap kulturunu benimsemis rap sark1 sozler1n1 an1msat1yor
''Limit''
ben tanrıyım diyenlere değil
ben musayım diyenlere kızıyorum..!
bd
Sn. Barış Aluk
Günün şiirine seçilmiş şiirinize gününde okudum. O gün yorum yapmadım. Bendeniz her şiire yorum yapmıyorum..
ama inanıyorum ki günün birinde ve kim bilir belki de her an daha iyi şiirleriniz olabilecektir..dileğim ve içten temennim bu ..
Öfke ile cesaret iki ayrı şeydir.. !
Bu şiir biraz öfke taşıyor..dil de sıradışı değil de biraz güzelliğini gölgelemiş şiirin ve onun amacına hizmet etmekten çıkmış..
Her şeye rağmen şair bilgi ile beraber cesur olmalıdır inancını taşıyorum tabi ki ilhamdır en önemlisi ve bin elbette ki ötesi ve de en değerlisi olanı..ki o yoksa şayet şiir diye bir şey de yoktur zaten..
Gününümüz şairin ve şiirin en büyük sıkıntısı bu ..şiirler ilham sonucu değil de oturup kendini zorlamak ile çıkıyor yazılıyor ve onun içindir ki samimi değil ve sırıtıyor ve bilgi ve samimiyetten yoksun olan her sanat eseri de bırakın insanı büyülemeyi beğeni bile alamamaya mahkumdur....
İran edebiyatında gazel şiirinin Hafız-ı Şirazı'den sonra en ışıldayan yüzlerinden merhum Mehdi Dijur derdi ki :
şairler tavuklara benzer ne zaman yumurtlamak isteseler giderler tenha bir yer bulur orada yumurtluyorlar..
ama eğer bir yumurta olacaksa bu tavuğun yumurtasının cinsi en değerlisinden yani altından olmalıdır...Günümüzün şiiri biraz fabirkasyon civcivleri gibi hep aynı boyda ve boyada olmasıdır sıkıntı..o halde o civcivlerden altın yumurtlayan tavuk olabilmelerini beklememiz de yersiz..
Herkes büyük şair olmaz ama büyük şair heryerden çıkabilir
Gerçek şair eleştiri konusunda kendi eserine karşı o denli titiz ve acımasız olmalıdır ve bin deyip de bir yayımlanmalıdır sözlerinin sonunda ekliyor değerli üstad..
o zaman da dost da düşman da o aynada görürür görmesi gerekeni..Hafız-ı Şirazı 7 yüzyıl evvel ne güzel buyurmuş '' aks-i yüzü hatırıma düştü mü namazda maşuğun..öyle bir hal oldum ki mihrap feryada geldi..!
ve eğer ki maşuğun (ki bildiğimiz gibi irfanda ve tasaffufta artık Tanrı'ya uzanırır bu..) o emsalsız yüzü yansıyabilirse aynamıza elbette ki gene maşuktur mukafatlandıracak olan mahluk değil.. !
Her şeye rağmen amacım sizlerle birşeyleri paylaşmaktı..
yolunuzun açık olması içten dileklerimdir..
Tavuğunuza da eleştiri sınırını aşarak yersiz ve bilgisizce kış kış diyenlere de gerkirse cevapsız bırakmayınız ama aldırmayınız da..
Şiirin limitini zorlamalıyız..ama kutsallığı ile beraber.. maşuğa kadar yani.. !
Güzel düşünmeniz ve kalmanız dile ile
saygılarımla,
Behruz Dijurian
Arkadaşlar,
hepiniz benden büyüksünüz sanırım. Size akıl verecek yaşta değilim....
Fakat,
biribirinize hakaret edecekseniz özel mesajlarınızla bunu yapsanız daha iyi olur. Şiirim kötü de olsa (bazıları böyle düşünüyor, hakkı vardır) bir şiirdir ve şiiire saygınız varsa şiirimi özellikle inanç konusunda tartışmaya alet etmemenizi rica ediyorum. Kaldı ki; şiirimde hiç bir inanca karşı bir söylem yoktur.
Tekrar Saygılarımla,
Barış Aluk.
Şiir dünyasının soytarılarını hiç muhatap almadım yedikleri kemik gereğince sahiplerine köpeklik yapar bunlar kendini elit tabakadan hissederek babıalide yaşadıklarını sanan bu sirk soytarıları,
Şiir dünyasının
Kıçı kırıklarıdır, iyi tanırım onları kapısında bekledikleri sahiplerinide,
düğmeye basar patronları bunlar havlar,
yanılmam asla kasımpaşanın ucuz fedaileri hakkında...
Ucuz tetikçi ve arabın fellahlarını oldum olası hiç sevmemişimdir ucuzdurlar sadece tetikçilik görevi üstlenerek şiir dünyasında kire oynarlar akıllarınca değerlere küferederek kirlettiklerini sanır bu dangalaklar ama bilmezlerki beyinleri ve bedenleri kirdir, kör oldukalrı için göremezler bu kasımpaşadan aşağı kasımpasşanın bilmemne ateist felllahlahları bir vesileyle girenin çıkmamaı çok acı olsa gerek ki bu kuyruk acısı feryat bundan olsa gerek....
İşi cin pericilik olan üfürükçülere ne anlatsanız boş.
Büstlere heykellere tüküren zihniyet değil mi bu?
aklı bacak arasından kafaya taşımadıkça o kafanın üstünü örtseniz nafile.içinde uçacak bir şey yok ki.
olamamışlık en kötü şeydir.
esasen kendi yetersizlik ve çaresizliklerinin acısı içinde kıvranmak üzre kendi hallerine bırakılmalıdır bunlar....
Bu tür yerlere yorum yazmak adetim değildir,
taki bizi biz yapan değerlere yönelik bir tecavüz sözkonusu oluncaya kadar. Zira bu tür sayfalar birilerin şarz yeridir hani gözünün üzerinde kaşın var dersin de küfür etmiş konumuna düşersin ya ve bu tür yerlerin diğer bir sakıncası hasbelkader köşe başlarında bir vesileyle yolları kesişenlerin kesisştikleri kişilere silahşörlüğe soyunmaları ve ne olursa olsun vefa borçlarını ödemek için onlara kalemşörlük yapmalarıdır. Şiirle falan alakaları yoktur bunların keza şiir nedir diye sorsanız şiiri de bilmezler. Nesirle şiir arasındaki farkı bilmedikleri için her önüne gelene şayet bir yerden tanıdığı ise şakşakcılık yaparlar. Kuralsızdırlar, toplumsal yaşamda da kuralsızdırlar, kurallara karşı çıkmayı marifet sanarlar oysa bilmezler ki hayatın her alanı kurallarla bezelidir ve o kurallardır hayatı yaşanır kılan sanatı sanat yapan.
Onun için bu ülekede kuallaraına uymaksızın sanata soyunanların ömürleri en fazla 1 ay sürer.
Çok fazla yazmayı sevmem şiir adına yazdıklarım dışında, şiir bir kültür işidir, kültür birikimiyle alakalıdır. Olmayınca, okumayınca, araştırmayınca eser savurursun zira bu ülkede şair olabilmek kadar kolay hiç bir meslek yoktur. Gariptir ki bu rütbeyi bu ülkede kişiler kendi kendilerine verirler. Ama toplumsal yaşamda bir kuralsızca iştigal ettikleri sanat alanında bir hiç olduklarını zaman onlara çok acı bir biçimde öğretir.
Entereseandır yazarı yorumlara bozulmazken ki hakkı yoktur buraya çıkan her şair adayı yazdıkları yorumlanmak için vardır yorum diyincede o çoğumuzun anladığı şakşakcılık değildir.
Ama ne yazık ki bu ülkenin kaderidir bu , bu sorun sadce şiirde yoktur. Sanatın bir çok dalında örf ve det kuralını halini almıştır. Yazık.
'La ilahe, illallah' yani 'İlah yok, yalnız Allah var'
Umarım derdimi anlatabilmişimdir.
Bu yorumların hangi dizeden geldiğini tahmin edebiliyorum. Ben milattan önce kendi yarattığı tanrıya tapmak derken; PARA'dan söz ediyorum ve paraya tapanlara kızgınlığımı dile getiriyorum.
Zaten şiirim paraya taparak insanlara eziyet edenlere yöneliktir.
Açıklama gereği hissettim. Umarım yanlış anlamaları düzeltmişimdir.
Şiirsel anlamda olan eleştirilere ise diyecek hiçbir sözüm yok. Beğenmeyenlere saygı duyuyorum ki; En sevdiğim şair olan Nazım Hikmet'in bile beğenmedim şiirleri var. Ama bu onun şair olmadığı sonucunu asla çıkartmaz. Benim için içinde söylecek bir tek dizesi bile olan insan şairdir.
Sevgilerim ve saygılarımla...
Barış ALUK. '
_______________Evet sayın Barış ALUK,
yıllardır şiir sanatının içerisinde bulunurum,
sanat dedim ve bu kelimeyi bilerek ve isteyerek zikrettim,
zira şiir bir sanattır, ve bu sanat toplum için vardır,
şair ise bir sanatkar.
Doğaldır ki her sanatkar sanatını her zaman layıkıyla
ifa edemez ve bunun çeşitli sebepleri vardır herkes için makul görülebilen,
Bir radyoda her şairin hedefi bulan bir veya bir kaç şiiri vardır dedim bu sayı gerçek şairlerde biz gibi şair adaylarından farklı olarak daha çoktur ama bu demek değildir ki bildik şairlerin her yazdıkları şiirdir, mükemmeldir, tartışılmazdır.
Bu anlayış şiire ihanettir.
Ben Mehmet Akiften, Necipten sizin bahsettiğiniz gibi Nazımdan Atiiladan öyle satırlar bilirim ki nesire kaçan şiirsel nitelik taşımayan.
Bu demek değildir ki, onların rüştü tartışılsın ama şu bir gerçektir şair 12 den vuran şiiri ancak ilham perisinin eşiliğinde yazabilir, sakarya, kaldırımlar istiklal marşı, memleketim , doğu vb. gibi.
Şair adayı bazen yakalar olayı ilham perisi ile ve o olayı en güzl kelimelere yükleyerek ortaya şahaser çıkarır.
Ama çoğu zamanada ilham perisi olmaksızın zorlama satırlarla şiir benzeri satırlara imza atar.
Şiir çeşitli açılardan tasnife tabi tutulur pastoral, epik, lirik vb. Protest tarzda şiirin bir türüdür serbest tarz gibi.
Şair adayı bu tür şiiri diğer şiirlerden farklı bir atmosferle yazar ve yazmak zorundadır aksi takdirde o protest duyguları okucuya hissettiremez. Mecburdur bir anlamda argoya kaçan, rajon kesen kelimeleri kullanması gerekirse sokak ağzıyla duyguları satırlara dökmesi tıpkı Yusuf Hayaloğlunda, Ahmet arif de, Ozan Arif te olduğu gibi.
İşin doğası bunu gerektirir.
Buna hiç bir itirazım yok.
İtirazım bu tarz şiirler yazarken temel kabul görmüş değerlere azami ölçüde saygı gösterilmesi bu değerlerin asla rencide edilmemesidir.
Daha önceki yorumumda,
Şiirinizde kullandığınız şu iki satırınızı aldım bu iki satıra dair yorumda bulundum.
Diğer satırlar protest tarzın olması gerekenleriydi iyi veya kötü şairin ruh dünyasını yansıtırdı beğenen beğenir beğenmeyen beğenmeyez bu bir tercihtir tıpkı kimi et yemeğini çok sever her gün yer kimi hiç yemez.
Biz hukukta hukuk kurallarını yorumlarken iki tarz yorumda bulunuruz ve bunu öğrencilere öğretiriz. Yorum metotları dediğimiz bu metotlardan ilki olan lafzi ( yazılan kelimeye bağlı kalarak yapılan ) yorum ve bir diğeri ise lafızdan ziyade bütün dikkate alınarak amaçsal ( gai ) yorum. Her ikside uygulanan bir metottur.
Şiirde bu metotlardan doğal ilki daha çok uygulanabilir bir metot olarak bulunmaktadır.
Şairin iç dünyasını, inançlarını, felsefesini bilmediğimiz, bilemediğimiz öğrenmeye fırsat verecek doneler olmadığı için lafzi yoruma başvururuz kelime neyi çağrıştırıyorsa öyle yorum yaparız.
Almış olduğum iki satırlarda yer alan bu iki satır
'...Çünkü milattan önce bir rezil günde
yarattığı tanrıya taptı bir adam... '
kelimesi lafzi yorumlandığında benim yapmış olduğum yorumu, gai amaçsal yorumlandığında ( ki açıklamanızdaki doneler doğrultusunda ) sizin yorumunu haklı çıkarmaktadır.
Şiir,
edebiyatın en mümtaz bir alanıdır ve edep kelimesinden gelir doğal olarak satırlarda edebe ilişkin olmalıdır şair ve şair adayının ruh dünyası felsefesi ve fikirleri de.
İnsanlar diğer canlılardan farklı olarak konuşa konuşa anlaşırlar, meramlarını anlatırlar gerekirse yanlış anlaşılmış ise özür dilerler. Bu da elbette edebin bir parçasıdır.
Madem ki,
amacınız şirinizde o lafzi yorumu haksız çıkaran bir anlayıştır, o zaman o konuya ilşkin yazdıklarımın hiç bir anlamı bulunmamaktadır.
Şiire ilşkin,
olması gereken bir yorum olarak haklı ve ya haksız yönleri isterse bulunsun bir paylaşım olarak kabul etmeniz temenni ve ricasıyla,
şiirininizi tebik eder,
şiir ülkesine giden yolda sağlık, mutluluk ve esenlikler dilerim.
Şiir erdemdir,
Şair ve şair adayı ise erdeme daim hizmetkar,
Amaç tektir,
oda şiir denen bu mümtaz sanata elbirliği ile hizmettir...
abdest alındındıktan sonra o akan su çirkeftir.
anladın mı barış ?
gerek yok!
Bu şiir ile ilgili 33 tane yorum bulunmakta