Bir Ozan Ömer Kadan Gelip Geçti Dünyadan

Ramazan Ateş
726

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

Bir Ozan Ömer Kadan Gelip Geçti Dünyadan

Bir Ozan Ömer Kadan gelip geçti dünyadan.
Acısı, tatlısı, iyi kötü anılarıyla,
bir Ömer Kadan gelip geçti bu dünyadan.
Kayseri çukur’da (Özvatan) doğmuş, babasının Hollanda’da olması vesilesi ile Hollanda’ya gelmiş ve hayatın yükünü, çilesini anasını kaybettikten sonra omuzlarında daha çok hissetmeye başlamış. Hem gurbet, hem anasızlık hemde aileden gelen hastalık ve bu hastalık sonucu yavaş yavaş kaybolan görme yeteneği.
“Okullara giderdim, her şeyi öğrenip kendi insanlarımıza yardım etmek istiyordum” derdi. Biraz öğrenme hevesi, birazda yaramazlık ele avuca sığmazdım derdi.
Tedavileri devam ediyor olsada gün be gün gözlerinin görme bozukluğu artıyordu.
Başta ana olmayınca, sahip çıkacak çekip çevirecek kimse olmayınca (Baba çalışıyor, dil bilmiyor, ilgilense bile yetmiyor) çocuklar rüzgarda savrulan yaprak misali, kimin nereye savrıldığı belli değil. Hikayenin en acı başlangıcını şöyle anlatırdı. “Bir gün evdeydik, kardeşime bir iğne vuruyorlar ve öldü diye kapıya bırakıyorlar. Kardeşimi o vaziyette görünce korku, panik ve caresizce düşüp bayılmışım. Hemen hastaneye kaldırmışlar ve 20 saat kadar baygın yatmışım, uyandığımda her yer kapkaranlık, sesler duyuyorum ama hiç bir şey göremiyordum. Artık gözlerim kapanmıştı.”
Ve böylece her şey sıfırlanmış ve Ömer Kadan’ın hayatının ikinci devresi başlamış oluyordu.
Her şey başkaydı artık, gördüklerini göremiyor, istediklerini yapamıyordu.
Günler yıl gibi geçmek bilmiyor, evde mahkum dışarı çıkamıyor, ne yapacağını bilmiyor, delirmiş gibi çaresiz. Baba çaresiz elden bir şey gelmiyor.
Babası bir gün elinde bir saz ile geliyor ve al oğlum bunu çal, derdini, sıkıntını, yalnızlığını bununla paylaş diyor.
Günlerce, haftalarca gece gündüz uğraşıp öğrenmeye çalışıyor ve haftalar sonra “ Bir yiğit gurbete gitse” türküsünü çalmayı başarıyor.
“Gece saat 3 felandı, bir yiğit gurbete gitse türküsünü çalmayı başardım ve nasıl bir heyecan, nasıl bir mutluluk, baba baba diye nasıl bağırdımsa babam bana bir şey oldu diye yatağından fırlayıp koştu ve ne var ne oldu diye telaşla sordu. Başardım baba, başardım, saz çalmayı öğrendim bak diye, o türküyü çaldım babana. Adam ağlasın mı, gülsün mü, kızıp bağırıp çağırsın mı bilemedi” demişti.
Ve böylece Ömer Kadan sazı öğreniyor ve yavaş yavaş değişik türküleri çalıp söylüyordu.
“Eski türküleri çalıp söylüyordum ama bu bana yetmiyordu çünkü yanımda yakınlarımda olan Hollanda’lı arkadaşlar ne dediğimi anlamıyordu. Bir şeyler yapmalıydım ve sonunda türkü sözlerini Hollandacaya çeviriyor yada hollandaca yeni sözler yazıyordum. Bu sayede artık çevrem genişliyor, dinleyicilerim artıyordu.” diyor.
Artık Ozan Ömer Kadan olma yolunda adım adım ilerliyordu. Çeşitli toplantılar, camiler, teşkilatlar, doğum günleri, düğünler gibi ortamlarda çalıyor, söylüyordu. İki dilde söylediği için daha cazip ve daha keyifli geliyordu. O artık Ozan Ömer Kadan olmuştu.
Yavaş yavaş gönüllere giriyor, yüreklere dokunuyordu.
Kendine has üslubuyla, kendi türkülerini yapıyor ve bunu bulunduğu toplumlarla paylaşıyordu. Bazen şaka, bazen eleştiri, bazen öğüt bazende stemli sözleri dillerde dolaşıyordu. “İki kültür arasında” isimli ilk kasetini çıkartmış sevenlerine ulaştırmıştı.
“ İki kültür arasında eziliyom, bozuluyom.
İhtiyara sözüm yok da, gençlere ben üzülüyom” derken Avrupa’da hem kültür yozlaşması, hemde gençliğin kaybolmasından endişesini dile getiriyordu.
“Doktor, Buurmeisje, Schef” gibi şarkıları artık herkes tarafından biliniyor, seviliyordu. Ünü Hollanda dışına taşmış, Almanya, Belçika, İngiltere ve tabiki Türkiye’de sahne alıyor, kendine has esprili vede duygusal türküketini çalıyordu.
“Türkiyemi Özlüyorum” isimli ikinci kasetini çıkartmış ve artık nerde bir toplantı, bir eğlence var Ozan Ömer Kadan’sız olmuyordu. Diliyle, şakalarıyla insanları kendine bağlıyordu. Nerde derdi olan biri olsa onu arıyor, saatlerce dertleşiyor, dertlerine derman oluyordu. Hem eli açık, hem gönlü genişti.
Sadece türküleri ile yüreklere dokunmuyor kimin ne derdi varsa derman olmaya çalışıyor, gönüllü tercümanlıklar yapıyor, çaresiz olanlara çare buluyordu.
Artık hem Hollanda tv’lerinde proğramlara çıkıyor, hemde Türkiye’deki çeşitli tv kanallarına röportajlar veriyordu. Radyo proğramları, söyleşiler, proğramlar derken boş zamanı kalmıyor, bazen günlerce eve gelemediği oluyordu. Gözleri görmüyordu ama gönül gözü açılmış, gözü gören birinin cesaret dahi edemediği şeyleri yapıyor, gideceği yere çoğu zaman yalnız ve trenle gidiyordu.
“Gardaş her zorluğu göğüsledim, her şeyi yaptım, her yere gittim. Ama boynumu büken tek şey ne diye soracak olursan, yavrularımın yüzlerini göremedim, onların gözlerine bakamadım. Hayatta beni en çok üzen şey o” demişti.
Yüzlerini göremediği bir kız bir oğlan iki yavrusu var ve onun gören gözü, tutan eli, yaşama sevinci, hayat kaynağı olmuşlardır. Tabiki onun bitmek bilmez nazı ve kahrını çeken çilekeş hanımının hakkınıda teslim etmek istiyorum.
60 yıllık ömrünün en az 40 yılını topluma hizmetle ve hem kendini, kültürünü, hem inancını yaşayıp yaşatmak için harcamış; bir şekilde yaşlı genç
herkesin yüregine dokunmuştur. Bana yardım etmedi, bana şu kötülüğü oldu diyecek birini bul ak imkansızdır. Çünkü o herkese maddi, manevi yardım etmiştir. Yukarıda da bahsettiğim gibi, 250 binden fazla Türk insanının yaşadığı Hollanda da en az 200 bin kişinin şahsen ve isimce tanıdığı bir Ozan Ömer Kadan’ın, Almanya, Belçika, İngiltere (20 yıla yakın her yere birlikte gittik o yüzden biliyorum)ve Türkiye’de de bir o kadar seveni mevcuttur diye düşünüyorum.
Ömrünün son yıllarını yakalandığı amansız hastalıkla mücadele ile geçiren Ozan Ömer Kadan maalesef artık aramızda yok. O çok sevdiği memleketine vede çok sevdiği babası ve anasının yanına gitti.
“Bir gün benim heykelimi dikerler ama ben göremem” derdi. Heykelini dikmeselerde hayırla yad edileceğinden yüzde yüz eminim.
Hülasa bir Ozan Ömer Kadan gelip geçti dünyadan.
Sizlerden son bir ricam ruhuna bir fatiha okumanız, zira o bunu çoktan hak etti.
Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun(amin).

Ramazan Ateş
Enschede 26.01.2023

Ramazan Ateş
Kayıt Tarihi : 1.2.2023 21:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Hollanda’da yaşayan 33 yıllık arkadaşım, Ama Ozan Ömer Kadan’ın vefatı sonrası onun için dile getirdiğim duygularımdan bir damla’yı size sunmak istedim.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hayrullah Değerli
    Hayrullah Değerli

    Yüreğine sağlık üstadım kaleminizi kutluyorum anlam dolu harika bir şiir okudum tebrik eder hayırlı çalışmalar dilerim Allah’a emanet olunuz esen kalınız

    Cevap Yaz
    Ramazan Ateş

    Teşekkürler Hayrullah bey.

  • İlyas Ateş
    İlyas Ateş

    Emeğinize kaleminize sağlık Ramazan bey bir hayatın kısaca özetini dile getirmişsin
    Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun saygılarımla selamlarımı sunarım

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)