Bir yalan daha ekleyelim gel hayatımıza...
Ellerimizi kavuşturup çenemizde,
o bildik gülümsememizi giyelim yüzümüze.
Bir oyun değilmiydi zaten onca sevmeler?
Üşüyerek uyandığımız sabahlara hediyeler sunarak,
biraz ekmek, birkaç zeytine şükür gibi,
kanaatkar sevmeleri tükettik oysa biz...
Zamansız ve gül kurusu renginde.
Şimdi ihanetin ipek tenli cehenneminde,
bir sızıyız yalnızca gündüzleri acıtan
ve sadece geceleri kanatan.
Hangi el dokunsun hoyrat saçlarına?
Hangi göz söksün ışığını gözlerimin?
Yada en iyisi unutalım mı bizi biz eden sevdamızı?
Yüreğimizi yatırıp en derin uykulara,
vazgeçelim mi bir nefeslik hayattan?
Bir oyun değilmiydi zaten onca sevmeler?
Bırak bitsin bu oyun ve kapansın tüm perdeler...
Kayıt Tarihi : 9.7.2010 17:16:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Harun Özen](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/07/09/bir-oyun-degilmiydi-zaten.jpg)
Şimdi ihanetin ipek tenli cehenneminde,
bir sızıyız yalnızca gündüzleri acıtan
ve sadece geceleri kanatan.
ÜŞÜYEN ALEV GİBİ RUHUMDA
BUNCA SEVMELER SENİ
GİTTİN YA..
SÖNSÜN ŞİMDİ YILDIZLARI GÖKYÜZÜNÜN
TÜM YORUMLAR (1)