Aşağıda okuyacağınız iletiyi bana ressam Şenel Benlier göndermiş. Ona Betigül Ataseven, Betgül’e de GASET’imizin gururu Gülay Karslıgil yollamış. Ona kim bilir kim yolladı? .. Ne güzel bir iletişim zinciri, değil mi?
Siz asıl güzelliği iletiyi okuyunca görün. Görün de bir Japon başbakanı ile bir Türk başbakanını kıyaslayın.
Sonra da deyin ki:
“Onların başbakanı ülkesinin kurtulmasını istiyormuş. Bizimkisi ise batmasını istiyor olmalı. Zira birsi ülkesinin ekonomisini kurtarmak için yeni bir don bile giymemeye ant içerken, beriki trilyon liraya hizmete özel lüks bir uçak daha aldırtıyor devletine.”
Lafı uzatmadan iletiye geçelim:
“Japonlar son derece sade, basit,yalın mütevazı yasayan insanlardır. Evlerini mobilya ile eşya ile olduranlar Japonlara göre ruhen tekamül edememiş, ayatın manasını anlayamamış, zavallı kimselerdir.
Böyleleri ile, “Zavallı, evini mezat salonuna çevirmiş,” diye eğlenirler. Bir insanın gösteriş için eşyanın esiri olması ne kadar acıdır.
Vaktiyle Japon ekonomisi bir darboğazdan geçiyor. İç borçlar,dış borçlar gırtlağı aşıyor. Zamanın başbakanı meclisi toplar. Kürsüye çıkar. Durumu olanca açıklığı ve tehlikeleri ile anlatır:
“Şu andan itibaren,” der; “Tanrı şahidim olsun ki, Japonların iç ve dış borçları son kuruşuna kadar ödenmeden, pirinçten başka bir şey yemeyeceğim. Su üstümdeki elbiseden başka elbise giymeyeceğim.”
Dediklerini yapar, en üstten en alta bir israftan kaçınma kampanyası açılır. Japonya bütün borçlarını öder.
Bu durumun toplumun bütün kesimlerini, tek istisna olmadan kapsadığını söylemeye gerek yok.
Geçenlerde Japon imparatorunun sarayını gördüm. Tanrım, ne kadar sade, ne kadar mütevazı,
ne kadar gösterişten uzak...
Sorumluluklarımızı yerine getirmemekle bizler de zalimler sınıfına geçmiyor muyuz?
Hayat çok ince, akıl almaz incelikte ipliklerle örülmüştür. Her şey o kadar birbirine bağlıdır ki,
İlkokul okuma kitabımızdaki bir sözü hiç unutmadım.
“Bir mıh bir nalı kurtarır.
bir nal bir atı,
bir at bir komutanı,
bir komutan bir orduyu,
bir ordu bir ülkeyi kurtarır” diyordu..
Maddi durumumuz ne olursa olsun, ister zengin olalım, ister fakir, hepimiz çok dikkatli olmak
zorundayız. Bunda parayı da, maddiyatı da aşan büyük bir edep ve incelik vardır.'
Kayıt Tarihi : 5.9.2009 20:25:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

PAZARTESİ GÜNÜ DE GAZETE KÖŞEMDE
YAYINLAMAYI DÜŞÜNÜYORUM
FEVZİ AĞABEYİMİN SAYFASINA HER GİRİŞİMDE
GÜZEL BİR ŞEYLER BULMUŞUMDUR
SAĞOLSUN DİYORUM
AHMET AYAZ
KEŞKE HERKES SİZİN GİBİ DÜŞÜNSE
AHMET AYAZ
TÜM YORUMLAR (2)