Bir nokta düş, gerisi gündüz Şiiri - Yor ...

ne dersin oturalım mı bir yerde
belki bir miting alanı telaşında ya da sakin ve salaş bir kıyı meyhanesinde
ağır memleket meselelerini de konuşalım, dünyanın yok olma ihtimalini de
… seninle elbette, sadece ikimiz,
bir şimşek çakarsa yağmur arasında, birden tutkuyla sevişmek istemeliyiz
ve yakanda açan karanfilin, cazibeli kokusunu, ikimiz de içimize çekmeliyiz

-*

Bir noktalık düşte olsa yaşayabilmek nasıl olurdu acaba...Bırakmak kendini sevgiye ...Hiç düşünmeden ilerisini,gerisini...Beslemeden o güzelim duyguyu korkular,telaşlar acabalarla...Yaşayabilmek,konuşabilmek,ağlayabilmek ve gülebilmek özgürce...Dallarında karanfiller le...

(… yarın gece olsun hemen, göz göze uyuyalım haydi şimdi
aynı düşe ayrı kapıdan girip tam ortada buluşalım, ver elini …)

uyandık ama kalkmayalım yerimizden
yeni bir korku çöreklenir üstümüze, yaşadıklarımız kaçacakmış gibi elimizden
bırakalım tenimizde kurusun terimiz, esecek rüzgarla denizden ve gökyüzünden
… yani canımın içi, işte konuştuğumuz gibi
zaman cenderesinde soluk vermese bile, hak etmez gene de okkalı küfürleri
bulabilen için saklayan da o değil midir içinde, yaşanabilecek bütün sevgileri........

Düşlerle hayata umutlu,mutlu ve sevgi dolu bakış,anlatım mükemmelliği içinde akıcı şiirdi,emeğine yüreğine sağlık,tam puanımla kutlarım,tebrikler

(… ne güzel bir rastlantı, kapıda karşılaşmamız,
hava serin ama beraber yürüyelim ne dersiniz …)

Bir rastlantıdır belki de karşılaşmanız...Bir ışık belirir uzaklardan,o ışığın tılsımına kaptırıp başlarsınız hızlı adımlarla mutluluğun resmini çizmeye...

(… fazla ıslanmadan sığınacak bir yer bulalım,
ne güzel olur şimdi, karşılıklı iki kadeh rakı atalım …)

Bu olsa gerek,sevinin en yaşanılacak anı...Biraz ıslandıktan sonra,sarhoş ağızlarla sevda türkülerini fısıldamak birbirinizin yüreğine...

(… yarın gece olsun hemen, göz göze uyuyalım haydi şimdi
aynı düşe ayrı kapıdan girip tam ortada buluşalım, ver elini …)

Bitmesin istersen o soluksuz kaldığın anlar...

Zaman cenderesinde soluk vermese bile, hak etmez gene de okkalı küfürleri...Bulabilen için saklayan da o değil midir içinde, yaşanabilecek bütün sevgileri...

Düşsel bir yolculuk çiziliyor rotamıza...Ki öylesine etkileyici,öylesine gerçekçi ki,içimdeki tüm karanlıkları yakıp aydınlatıyor,bir an bile olsa...

Bu kadar kısa sürmemeliydi,şiir ve düşsel yolculuğum:(

Yürekten kutluyorum değerli ustam,güzel yüreğinizi ve şiirinizi...Tam puanımla listeme alıyorum bu güzel şiirinizi...

Değerli USTAM'a saygılarımla...

Bir nokta düş, gerisi gündüz
(… ne güzel bir rastlantı, kapıda karşılaşmamız,
hava serin ama beraber yürüyelim ne dersiniz …)

başlangıcı tesadüflere bırakmalı
yol-yordam bilir halimle, refakat kolumu uzattığım da bir şeyler başlamalı
öyle çıkıp yürümeliyiz gece vaktinde, üzerimizde sorgu-sual bulunmamalı
… yağmur ki hiç sorma, bastırmalı aniden,
bir kedi yavrusu çıkmalı önümüze, sen eğilip sevginle ıslak başını okşarken
ben önce bir sigara yakmalı ve izlemeliyim ellerini, sana hiç belli etmeden
*****
bu bir düş, şair kapıdan çıkışta rastladığı güzelliğe tanışma replikleri hazırlıyor .. hımm sanırım yani ..
neden şair de kediyi sevmek için elini uzatmıyor diyesim geldi ..tamam o severken demek ki kedinin o sevimli patilerinden daha ilginç olan diğerinin elleri ..
ama buna da şurdan bakabilirim.. şairimiz burda şefkati mi arıyor .. öyle ya bazıları kedi hele ki ıslak yağmurdan ıslanmış bir kediye tiksinti le bakarken şairin resmettiği bu manzarada biliyor ki herşeyden önce kedini başı sevilmeli yuffka yürek vicdan sahibi sevmesini bilen bir yüreğin elleri dokunuyor sonuşta kediciğin başına .. ve şair bilmeli refaket ettiği yabancının aslında yanında ne ifade ettiğini
Amma konuşturdu burası beni...ama hiç de aklıma gelmezdi doğrusu ..
buna yürek testi gibi bişey desek kötü mü olur ..
öyle ya daha gün erken kolunda ona refaket için yola çıkmış biri var bilmeli şair yanındakinin sevecen yüreğini şefkat ve sevgi beki de bunlarla gelecek bu gördükleri sadece küçük bir parçası bundan sonra geleceklerin mi desem ..
ya şiirin bütününü okumadan böle dize dize gelince de bak heycan oluyor bakalım alt dizelerde neler okuyacağım ay çok merak ettim şimdi .
. bu oyunu çok seviyorum ..
hadi hayırlısı bakalım deyip devam ediyorum ...
tabiii ki şairin yaratıcı zekasını da kutluyorum ..
*********************

(… fazla ıslanmadan sığınacak bir yer bulalım,
ne güzel olur şimdi, karşılıklı iki kadeh rakı atalım …)

ne dersin oturalım mı bir yerde
belki bir miting alanı telaşında ya da sakin ve salaş bir kıyı meyhanesinde
ağır memleket meselelerini de konuşalım, dünyanın yok olma ihtimalini de
… seninle elbette, sadece ikimiz,
bir şimşek çakarsa yağmur arasında, birden tutkuyla sevişmek istemeliyiz
ve yakanda açan karanfilin, cazibeli kokusunu, ikimiz de içimize çekmeliyiz
******************************
dur şimdi karıştı ne çabuk geldik bu kısma ..
tanıdık biri mi idi kapıda şairin gördüğü
dur ben sıra sıra yeniden bakıyım ..olmayacak şimdi bu ne telaş bu ne acele bişey kaçırdım sanırım toplu yazamadığıma göre ..
tamam bir daha okuduk .. yüreğim ve ben yani onun için çoğul :)
şimdi önce yer aradınız .. tamam bellki ki salaş biryer isteyecek sanırım kolunda refaketçi olmaktan hiç de şikayeti yok yani sen ne dersen diyecek ..yani sen bilirsin olacaktır cevabı ..öyle derse tartışma olmazmış ..düş şairin değil mi canım bir nokta düş için bunu esirgeyecek bir yürek değil sanırım şairin karektere sığdırğı yürek neyse ..
....
sonra meleket meselesi dünyanın yok oluşu vs tabii giriş taksimi olabilir o kadar çok şey var ki konuşulacak hani ilk çekingenlikleri atmak için ve belkide her konuda düşeş olacak neden olmasın şair düşünde kendi ile aynı
konularda hem fikir olursa ooo nelerden bahsedilmez ki
ama şairimiz tabii ki o zamanlara gidişlerde oz amannın pranga şaklarından yaşanmış aşklarından vuslatsız aşklarından da bahsedecek .. yada ona yakın bişey belki diğeri konuyu ordan çacak ve o anda işte şimşekler çakacak belki falan kişi tanıdık çıkacak ordan okul hayatına bir yerlere de yolculuk yapılacak neden olmasın romanın kahramanı şair değil mi ..
ve yağmurla gelen şimşekler onlara çok şey anlatacak zaten uzun süredir göz göza bakıp konuşurken aslında çok başka şeyleri de sessizce konuşmadılar mı dermişim :)) neyse ..
eee


*******
(… karşı sahilden bir tekne nasıl akıyor bol ışıklı,
son vapur dalmışken derin uykuya, iskeleye bağlı …)
yaşasın içime doğmuş Denizzzzzzzzzzzzzz ..
dur okumadım daha ya ..
eee
....

bilmediğini varsayarak sana
iskelenin kırmızı, sancağın yeşil olduğunu, bir heyecanla anlatırken mesela
gözlerin takılıp kalmalı gözlerime, ışıltılı tekne gibi akan gecenin rüzgarında
… koklarken omzuma düşmüş saçlarını,
saltanat köşküne çevirmeliyiz, iskeleye bağlanmış vapurun en alt kamarasını
düğümü sabaha ayarlı palamarlara bırakarak, seyir defterimizin yazılmasını
vayyyy işte aslında burayı okudukdan sonra asıl bir üstte sona eklediklerimi yazssaydım ama neyse onlar biraz özele giriyor zaten ama ..
anlatıma bakınız ki
neyse .. umarım düğümü sabaha ayarlı palamarlara bıraktığınız o seyir defterine sevdnın en güzel imzası atılmıştır sabah güneşinin en güzel saatinde bir yandan çaylarını yudumlarken ve güne günaydın derken ..
*********************

(… bugün ayın kaçı, neresindeyiz gecenin, bu ses kimin,
hiç zamanı değil ki şimdi, gözünüz saatte olsun demenin …)

son toplanma yerine gelince yakamozlar
en çılgın hayallerin batık hazinesini saklar, akortsuz bir ninni gibi dip dalgalar
ve baştan çıkarıcı salıncak misali sallanır, sert tahtaya aşık kuş tüyü yataklar
… işte o an geceyi dinlemeliyiz sadece,
öncesi meçhul bir öykünün perdesini aralayıp da, sanki içeriye giren gizlice
çığlıksız sesiyle bir uğursuz kuş bitirmiştir, düş seansımızı bizden habersizce


(… yarın gece olsun hemen, göz göze uyuyalım haydi şimdi
aynı düşe ayrı kapıdan girip tam ortada buluşalım, ver elini …)

uyandık ama kalkmayalım yerimizden
yeni bir korku çöreklenir üstümüze, yaşadıklarımız kaçacakmış gibi elimizden
bırakalım tenimizde kurusun terimiz, esecek rüzgarla denizden ve gökyüzünden
****
aslında hani bu ne acele diye yazdım ya şairin telaşı geçen günler .. her saniye her salise önemli bundan sorna saatte bakmasına da gerek yok o biliyor ki bu yaş bu zaman bir daha asla geri gelmeyecek ..
sevgi adına kazanabileceği her ne varsa bir an önce olmalı olması gerek .. belki geçmişte kaçırdığı zamanın acısını çıkarıtyor .. belki gecikmelerini bedelini şimdiki bu aceleciliği ile zamanı durdurma çabasında bu mümkün değil biliyor o yüzden her geçen saniye sevgiye sevleşere çalsın giderken kaybetttikleri elinden kaçırdıkları ..şimdi düşte gerçekleşsin .. tek nokta atışı da olsa düşü ..
düşü düş gibi değil de gerçek gibi yaşasın yaşatsın yüreğinde cabası öyle bir düş kursun ki .. gerçeğinden pek bir farkı olmasın yaşadım diyebilsin yürek sesi ile gibi geldi bana ..
olmazı olunur kılan umutlar düşler değil mi işte dizelerde şairin yaşadığı yaşattığı da bu olsa gerek ..
Hangizimi yapmıoruz ki yapamayanlar zaten sevgi yoksunları hepimiz düşlerimizle getirmiyor muyuz yanı başımıza saçımızı okuşayan yürek selserimize ses olan düş kahramanlarımızı .. hanimiz düşeri konuşturmuyoruz ki düş demek sadece görsel mi demek yok işte .. konuşan düşler bunlar .. hatta burcu burcu seda kokan düşler ..
****************************
… yani canımın içi, işte konuştuğumuz gibi
zaman cenderesinde soluk vermese bile, hak etmez gene de okkalı küfürleri
bulabilen için saklayan da o değil midir içinde, yaşanabilecek bütün sevgileri


Cevat Çeştepe
eh bilmişim kıyıdasn köşeden ..
ve çok da güzel olmuş ben sandım bir film izledim ..
aslında devamı da olsa dedim böyle bir güzellik var şiirlerinde ..
o yüzden kaptanın seyir defterini okumayı seviyorum ..
bitse bile arkası yarın der gibi ..
biliyorum ki devam edecek bu yürek böyle sevgiye bu kadar sevdalı yürek susmayacak .. hayatının her karesine ki onca cenderelere ramen .. sonu sevgiden sonu açık denizlere doğru imzalarınıan atacak yürek defterine ..
yüreğine emeğine sağlık ..
çok çok güzeldi.. kalemin daim olsun ..
sevgilerimle ..


(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiirin hikayesi:

yaşamın mevsimlerine sığmayacak ve sayfaları çevrilerek okunacak bir noktalık düşler üzerine ve bu kez geceden yana…

*****
Nİhayet Cevat Kaptanımızın açık denizlere doğru savurduğu şiiirin kelimlerine geldik ..
Şimdi dizelerin arasında gezinme zamanı ..
henüz okumadım önce burdan başladım ters hatunuz ya önce yüreğimde kileri yazıyım dedim Anto yine sorunlu kazasız belasız yorumu yazarım inşallah ..
.. bitince buraya son sözümü eklerim şu şiirin bir tadını çıkarıyım deniz vardır inşalllah ..

hep söylüyorum ya seviyorum şiirilerinizi okurken muhakkak kahvem oluyor keyifle okuyorum büyük bir haz yaşıyorum kutlarım hocam yüreğinize sağlık

Bir yığın endişe gündüzde kalan yetti yetmedi derdinde bunca insan bir koşuşturma telaş, O yüzdendir geceyi seviyorum.

Herkes uykuya teslim ben geceye...

Geceyi ve Seni Çok Seviyorum...



Kalemini Seviyorum...uzungemici...
Sonsuz Saygılarımla...

bilmediğini varsayarak sana
iskelenin kırmızı, sancağın yeşil olduğunu, bir heyecanla anlatırken mesela
gözlerin takılıp kalmalı gözlerime, ışıltılı tekne gibi akan gecenin rüzgarında
… koklarken omzuma düşmüş saçlarını,
saltanat köşküne çevirmeliyiz, iskeleye bağlanmış vapurun en alt kamarasını
düğümü sabaha ayarlı palamarlara bırakarak, seyir defterimizin yazılmasını ..

Çok güzeldi emeğinize yüreğinize sağlık paylaşımınıza teşekkürler...
saygı selamlar

'ne dersin oturalım mı bir yerde
belki bir miting alanı telaşında ya da sakin ve salaş bir kıyı meyhanesinde
ağır memleket meselelerini de konuşalım, dünyanın yok olma ihtimalini de
… seninle elbette, sadece ikimiz,
bir şimşek çakarsa yağmur arasında, birden tutkuyla sevişmek istemeliyiz
ve yakanda açan karanfilin, cazibeli kokusunu, ikimiz de içimize çekmeliyi'

Ağır toplumsal sorunlarla boğuşmak da sevdalanmak da insana özgü değil midir be dost? Ve hatta hiç beklenmedik zamanlarda sevişme isteği... Kim durdura bilir ki dalganın kıyıları dövmesi gibi yürek vuruşlarını?

Yüreğinin ve kaleminin duygulara bıraktığı kelebek izlerine ve sözcüklerin şiirindeki göz kırpan gizlerine ne denebilir ki? Duygularının seli durmasın dost.

(… yarın gece olsun hemen, göz göze uyuyalım haydi şimdi
aynı düşe ayrı kapıdan girip tam ortada buluşalım, ver elini …)

uyandık ama kalkmayalım yerimizden
yeni bir korku çöreklenir üstümüze, yaşadıklarımız kaçacakmış gibi elimizden
bırakalım tenimizde kurusun terimiz, esecek rüzgarla denizden ve gökyüzünden
… yani canımın içi, işte konuştuğumuz gibi
zaman cenderesinde soluk vermese bile, hak etmez gene de okkalı küfürleri
bulabilen için saklayan da o değil midir içinde, yaşanabilecek bütün sevgileri....

KEMANIN TELLERİNE TUTUNDU DÜŞLERİM TEK TEK...
UMUDU NOKTA OLMAKTAN KURTULUP, NAMELERE KARIŞARAK BÜYÜMEK....

HAYALLERİNİZE ORTAK OLMAK ÇOK ÖZELDİ.. SN. ÇEŞTEPE...NOKTA BİLE OLSA....TEŞEKKÜRLER YAŞATTIINIZ GÜZELLİKLER İÇİN...SEVGİYLE KALIN....

İstanbul'u ve o eskimeyen sevgileri yaşattınız okurken.
Hele hele o ''canımın içi ''yok mu...

Kutlarım düşlerinizi,kalemizi
Saygımla