Bir Melek Alıp Götürmeli Beni

yakmak istiyorum tüm yaprakları
sigara ateşi ile tutuşturmak
yakmak istiyorum sonbaharı ve mevsimleri
mümkün müdür küller arasından yeniden doğmak

gün kara, bahtım kara, her yer kapkara
bir gündü düştüm ben kaldırımlara
kaldıran olmadı
bu zamandan sesleniyorum işte
götürme beni, kim götürürse götürsün
el götürsün, düşman götürsün
o gün diyemedim şimdi söylüyorum
götürme beni

yanan yaprak sesine karışsın herşeyin
yanan yaprak sesine karışsın uzaklardaki sesin
ve aramayışın boynuna ilmek olsun ve şeytana tırnak
sen götürme beni
namerde muhtaç olsun taş üstündeki yüzüm
kim götürürse götürsün sen götürme beni
ben seni hiç tanımadım

beyaz önlükler uzak durun benden
uzak durun ilaç kokuyor nefesiniz
ben bir genç kızım
ben bir meleğim
tavus kuşunun kuyruğundaki benim
susun susun söylemeyin
ben daha uçurtmamı uçurmadım

yataklar göz yaşı kokan, kan kokan
bırakın beni bırakın gideyim
yüzüm değil ayaklarım değmeli kaldırımlara
bırakın beni dim dik yürümeliyim

neşemin son gelinciğini de çaldınız benden
dokunmayın gelinciğime
sen dokunma sen hiç dokunma hele
yapraklarını döktünüz şimdiden
neşemin son gelinciğini geri verin

bir zaman ben yoktum
ne kadar zaman yoktum?
kaldırım taşlarının serin fısıltısı
söyledi kulağıma eğildi de
düştüğümü bir rüyanın dallarından
uyandım bir derin uykudan
bir derin uykudan uyandırıldım
meğer ne vakittir uyumaktaymışım

ve uyandım bir derin uykudan
ağzımda dilim yapış yapış
ilkin gözlerimi açtım hafiften
meğer ışığa yüreğim ne çok acıkmış
demek ben ışığı hiç görmemişim
ışığı gördüğüme çok sevindim
ışığı gördüm ben, gülümsedim

bir kız saçlarından bağlıdır hayata
uzun uzun olsun yayılsın dalga dalga
kıyıya vuran yakamozlar gibi
düşsün kahkülüm yüzüme
şimdilik kimse görmesin beni mümkünse
düşsün grub vaktinin rengi saçlarımın üstüne
yeşil asmaların gözyaşları damlasın diplerine
asmaların göz yaşları benimkine karışsın
gözümü kapayayım gözümü açayım
uzasınlar uzasınlar sihir gibi birdenbire

ben gitmeliyim bir melek alıp götürmeli beni
ben gidiyorum uzaklara
elveda da demiyorum olmayan dostlara
öyle bir yere gitmeliyim ki
yürüyerek kaçamamalıyım
kimse bulamamalı beni
yürüyerek kaçamamalıyım
her defasında ayaklarım suya değmeli
ben gidiyorum uzaklara