Dar vakitlere uyanmakta kızıl akşamlar
Fırtına sessizliğinde usum
Birazdan kopacak kıyametin vaveylası
Tüm gemileri yakacağım
Alev alev okyanuslar
Sert poyrazlarda indireceğim yağmurları
Söküp atacağım çiçekleri
Cam kırıklarında ağlayacak yansımalarım
Sessizce kaçacaksın kalbimin en kuytularına
Gizleneceksin
Volkanlar patlayacak dağlarımda
Her yer magma
Çatlayacak damarlarım
Kan revan içinde sürüneceğim
Umarsızca seyredeceksin bendeki yangınları
Çırpındıkça minik bir serçe duvarlarıma vuracak
Söndüreceğim ışıkları
Zavallı kelebekler körebe oynayacak
Bir boşlukta yankılanacak çığlıklarım
Usulca tıkayacaksın kulaklarını
Çöllere vuracağım kendimi
Bir akrep sokacak gözlerimden
Uyuşacağım
Kavrulacağım kızgın kum tanelerinde
Akbabalara yedireceğim
Leyla’nın leşini
Mecnun’a yeter diyeceğim
Yeter!
Unut gitsin... unut
Mavi uçurtmalarla şiirler yollayacaksın bana
Keseceğim İpini
Sam yellerinde savrulacak kelimelerin
Susacak dillerin lâl
Zemheride vuracağım güneşi sol yanımdan
Buz kesecek yüreğim
Kayıp düşeceksin yerlere
İçim dışım viraneye dönecek
Kurtlar uluyacak dolunaylarda
Baykuşlar tüneyecek kırık dallarımda
Ve
Oyalı bulutların eteğinden
Gün doğacak
Bir martı çığlığında gelecek ölüm
Can verecek ellerimde içimdeki ben…
(15/ 01 / 2010)
Ayşe UçarKayıt Tarihi : 18.11.2012 00:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Saygılarımızla
facebook.com/sadebirsevgi
TÜM YORUMLAR (1)