Bir mahur beste çalar içimde
Seni düşündükçe! ...
Hüzün rüzigarları eser gelecekten
Kavuşmak hayalleri ertelenir bahara
Bir sonraki bahara, hep sonraki bahara
Karakışta da gelsen sevgilim
Kışım döner bahara…
Sen sevgimi bölüştüğüm
Yalnızlığımı paylaştığımsın
Sen umutlarımın kaynağı
Hayallerimin ışığısın
Sen bazen tek utancımsın
Bazen utancımı paylaştığımsın
Sen uğruna her şeyimi terk ettiğim
Ama kaybettiğimsin…
Vakit sonbahar, ibre ölümü göstermekte
Babamı ancak şimdi anlıyorum
Bir ömür geçti sanki bir an gibi
Akıp giden bir yıldız gibi
Sadece bir gece yanan ateş böceği gibi
Bir an parlayıp sonra sönen bir ışık gibi
Gölgede biraz dinlenmiş de kalkmış yolcu gibi
Babamın sözlerini şimdi anlıyorum
Bu halimi sanki görmüş gibi…
Kelebeğin ömrü bir günmüş derler
Ölüm varsa sonunda bin gün olsa ne çıkar?
Çok iyi anlıyorum kelebeği
Ben onun gibiyim sanki, o da benim gibi
Cennet sığdırılabiliyormuş o tek güne
Cehennem de sığdırılabilirmiş oysa…
Şimdi dönüp bakınca maziye
Hangi karanlıkları bırakmışım geride
Kaç utanç gördü bu gözler?
Kaç yalan söyledi dil?
Kaç inkisarı yaşadı kalp?
Kaç ayrılık hançer vurdu kalbime?
Kaç dost vefasız çıktı
Kaç dağa kar yağdı başıma yağan gibi?
Kaç kez kavruldu yürek acıdan?
Kaç kez ölümü yaşadı kalp?
Kaç kez bitti ümitlerim, öldüm derken?
Kaç kez yeniden hayat buldum bir müjdeyle?
Kaç kez yalnız dolaştım kaldırımları?
Kaç kez isyanımı haykırdım dağlara?
Kaç kez yalvardım Allah’a?
‘Dayanamıyorum Allah’ım al beni' diye…
Bu halet-i ruhiye ile bakarken istikbale
Umut sunabilir mi gelecek bana?
Utanç hamalıdır hatıralarım
Hangi ilaç tedavi edebilir onu?
Hangi merhemi sürmeliyim kalp yarasına?
Hangi ilacı kullanmalıyım pişmanlıkta
Ne diriltir ölen umutları?
Ve geri getirir dünleri?
Ah! ...Ne de tez harcamışım dünleri
Nasılda yitirmişim ömür sermayesini?
Yılların yükü ile beden çökmüşken şimdi
Pişmanlıklar kalbi parçalarken
Yapayalnız kalmışken
Çaresizken
Hıçkırıklar doldurmuşken dualarımı
Dileklerim teke indi, terk ettim masivayı
Ezberledim tövbeyi
Allah’ım affet beni…
Yalanmış sevgilim her şeyin yalan
Sevdiğimi sandığım her şey de yalan
Sevginin anlamını yanlış bilmişim
Allah’tan başka sevilen yalan...
Bu noktadan bakınca düne
Şeytani bir tebessüm görünür neşelerinde
Anlamını yitirmiştir bütün hazlar
Sevinçler boşmuş, kahkahalar lüzumsuz
İnci gibi parlayan dünler denizinde
Sadece Allah için yapılan kalmış…
Yürü güzel yürü seni isteyen deli
Bunu görebilseydim dün ister miydim seni?
Gerçek balı buldum sende ateş gizli
Leylam hep buradaymış da görmemişim onu
Yollar yollar dikenli yollar
Dikene basarken gül sanıdığım yollar
Şifa diye yenilen zehirli ballar
Bu gün yakıyor içimi anlamadım dün
Mehtabın aksi vurmuş durgun denize
Buğulu gözlerim çağlayanlara gebedir
Bir ben varım bir de dalgalar sahilde
Dalgalar paçalarımı ıslatıyor sessizce
Sanki tutup götürmek istiyorlar beni de
Gönlüm dünyanın yükünü taşımaktan yorulmuş
Düne gitsem gidemem, yarını hiç istemem
Ötelere desem, kaç günah götüreceğim?
Hafakanlar basıyor, yeis kaplıyor içimi
Allah’ın ben nasıl kurtulacağım?
Sonra sen gelirsin ey sevgili, adın gelir aklıma
Senin her şeyi silen muştun gelir aklıma
Parçalanır yeis, dirilir ümitler birer birer
Güneş doğar da kaybolur karanlıklar
Hayat bulur bir meyyit, adın gelince aklına
Umar, elini tutacaksın diye
SEN 'Ben kulumun zannı üzerineyim' diyorsun ya...
Ocak 2011
Refik YıldızKayıt Tarihi : 5.2.2011 22:58:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Refik Yıldız](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/02/05/bir-mahur-beste.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!