Bir pazar daha geçti…
Bir kurşun işler gibi işledin içime,
yaralarıma kabuk bağlatan
çaresiz sevmelerimi öğreten…
Bir pazar daha geçti
ve ben her pazar gibi bu pazar da seni düşünmek için uyanacağım...
Yorgun düşlerimden arta kalanlar hep senle dolacak düşüncelerimde...
Sabahlar zor oluyor bilirim, ama sen olacaksın o sabahlarda içimde…
Mutluyum, bedenim artık senin için titriyor, sabahlarda…
Geçmişin kuru gölgeleri ıslanıyor senin için döktüğüm sevinç gözyaşlarımla…
Yokluk ve sevme zamanlarında sevmeye, sevilmeye diz çökmüş bir bedenin, yeniden sevebilme zamanlarına ulaşmış bir ruhun dikilişini yazıyorum…
Tüm zamanların acılarına baş eğmemiş bir ruh, ayaklanması bu…
Kendini kendi ile terbiye edebilmiş bir iç dünyanın boşvermişliklerine meydan okurcasına, sevme zamanlarını içine sindirmiş bir kalemin mürekkep döküşü bunlar…
Artık yalvarma ve de ağlama zamanlarına sevmenin yüceliğine kendini akıtarak, dar zamanları geniş zamanlara döndürmüş, bir çemberin merkezinde kalarak, tüm özlediği kahkaha seslerine, kapılmış bir gözdipleri ile merhaba hayat, merhaba yeni gün sabahına ulaşmış bir bakışın içinde kaybolmuş gölgelere gülümseyen sesleri duyuyorum…
Merhaba yeni gün sabahı, merhaba umut…
Kaybedilmiş ne kadar hüsran duygusu varsa, terse çevirip, umutların peşinde koşma zamanı artık…
Acı ile karalanmış sayfalara artık susma cümlesini mırıldanarak, coşkunun seline kapılmış sönük bir bedeni ayıklıyorum enkazların, akarsuların diplerinden kaldırarak, dik kalmanın önünde durmayı sayıklıyorum…
Yazmakla, durmak arasındaki zamanı kovalıyorum…
Bir zaman avcısı kimliğine bürünüyorum…
İzmir, gölgelerimin kulvarları, sahipsiz arayış bakışlarımın hedefi kulvarlardaki bedenim…
Yalnızlığı ruhuyla tamlayan bir beden…
Artık yeni baharlar, yeni yeni yaşam dirençleri, tutunabileceğim yeni dallar filizleniyor kışın kasvet yüklü ağaç gövdelerinden…
Ve ben yalnızlığında kaybolan ruhumla bu cemrelerde yine çocuklar gibi uçurtma
uçurma sevdasındayım…
Yine, yeniden kalemim mavi, yine yeniden sayfalarım mavi boyalı…
Kabullenemezsin bittiğini, kabullenemezsin yeniden başladığını, ama hem biter, hem yeniden başlar sevme sevilme zamanları…
Aslında bir ufuktur göz gözü görmez, son çizgiyi göremezsin, son noktayı koyup, büyük harfle başlayamazsın, son cümleden sonra yeni bir sevme, sevilme cümlesine…
Aslında hayâl bile edemezsin, belki de etmek istemezsin, bir kargaşa karışıklığı düşüncelerdir…
Sevgiden kurtulup yeniden başlamaya giden yola ayak atamazsın… Ayakların geri geri gider ama yüreğin koşar sevgiye…
Eskisi bitmeden aşk yürekte gelemez yenisiyle üst üste onu da bilirim ki
İşte o an anlarsın yüreğinin son vuruşu O sevgidedir…
Mustafa Yılmaz 4
Kayıt Tarihi : 3.3.2011 09:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (2)