Biri kız diğeri erkek, iki küçük çocuk koşarak geldiler ve çok geniş ama simsiyah bir orman manzarasının karşısında durdular. İkisi de önce uzun-uzun seyrettiler kurumuş dalları ve kışa teslim umutsuz duruşlarıyla ormanı ve ağaçları.
Sonra ceplerinden kâğıttan yapılmış birer yeşil yaprak çıkarttılar. Ve koşarak en yakınlarındaki ağacın altına gidip, boylarının eriştiği en aşağıdaki birer dala astılar ceplerinden çıkardıkları kâğıttan yeşil yaprakları.
.....Bütün orman göz alabildiğine yemyeşil olmuş…
,
İki çocuk yemyeşil ormanı arkalarında bırakıp kahkahalar atarak ve koşarak geldiler, uçsuz-bucaksız ve simsiyah bir denizin kıyısında durdular. Önce uzun-uzun seyrettiler ufuk çizgisini silerek bütün yolculuklara yollarını kapatmış gibi duran ıssız ve dalgasız denizi.
Sonra erkek çocuk cebinden kâğıttan yapılmış sarı bir sandal çıkardı. Kız çocuğu da sandalın küreklerini. Ve usulca bıraktılar sandalı denizin üstüne, kürekleriyle beraber.
.....Deniz, ufuk çizgisine kadar masmavi olmuş…
,
İki çocuk, güneşin doğmaya, ayın batmaya hazırlandığı saatlerde yüz yüze durdular. Bir taraflarında yemyeşil orman, öte yanlarında masmavi deniz. Ve hafiften esmeye başlayan sabah yelinin ormanın yapraklarından, denizin dalgalarından alıp getirdiği o tarifsiz melodi.
İki çocuk, ayak parmaklarının üstünde yükseldiler. Birbirlerinin dudaklarına birer küçük öpücük gibi kondular. İşte o anda da minicik yürek kafeslerinden birer masal kuşu, kanatlarını çırpıp havalandı gökyüzüne doğru.
.....Gökyüzü, bütün renkleri içine almış, sevginin rengi olmuş…
*
Yüreğindeki sevgi, sevgilinin sevgisiyle kucaklaşmış herkesin sevgililer gününü kutluyorum.
Cevat ÇeştepeKayıt Tarihi : 13.2.2012 22:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
...severek okuyorum geç kalsamda...
TÜM YORUMLAR (99)