Koltuk deyip de geçmeyin. Makama koydunuz mu o koltuğu, aynı zamanda adı da Makam Koltuğu olur. Eskiden öyle bir oyun vardı bizim çocukluğumuzda hatırlarsınız belki... Oyunu bilmeyen kişiyi Makam Koltuğuna oturtur ve Makam Koltuğunun ne olduğunu, hangi makamı anlattığını soru sorarak bulmasını isterlerdi... Sonunda da Makam Koltuğu tuvalet olarak açıklanırdı o kişiye, gülünürdü bol bol...
Koltuğu devirmek o kadar da kolay değildir... Hele de o koltuğa daha önceden oturan başkan, (her neyin başkanı ise) kendini koltuğa bağlamış ya da Japon Yapıştırıcı ile yapıştırmış olabilir... Koltuğu devirmek isteyenler gece gece makama gelip de koltuğu devirmek isterlerse bile koltuk sahipleri koltuğu, makamdan kalktıktan sonra büyükçe bir kasaya kilitlemiş olabilirler... O kasayı da başka bir kasanın içine, başka kasanın içindekini de daha başka bir kasanın içine, onu da.... Üüüüf bu ne yahu kutu kutu pense mi oynuyoruz?
Ayrıca Aziz Nesin'in ''Bir Koltuk Nasıl Devrilir'' adlı kitabını da daha önce okumaları lazım gelir... Bu kitabı okumuş olsalar bile koltuk sahipleri yine de koltuklarını korumak için her türlü naneyi yerl... her yola başvurabilirler... Hatta koltukları, koltuklarının altına alıp başka yerlere de göç edebilirler...
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta