O gözleri görmeden önce yolunu kaybetmiş bir gezgindim etrafınızda. Kendi kendine yabancı, kendi kalbine küskün, kimsecikleri olmayan, ısınacak kapı arayan, yorgun, bitkin ben.
Ama yine bakıyor gözleri. Sanki; içimde kıvılcımlar patlıyor güneş kadar sıcak oluyorum. Her şeyi unutuyorum. Zaman bile yavaş akıyor etrafında. Tatlı ilkbahar rüzgarı saçlarını savuruyor. Kokusunu, onu görmesem bile alırım sanki o kaybolduğum yola pusulam oluyor. Kimsecikleri olmayan ben yalnızlıktan sıyrılıyorum. O umursamaz tavırları yalan biliyorum. Kendini kaptırmamak için kalbimin kapısını açmaya cesaret edemiyor. Belki de sevdam çok büyüktür.
Biliyorum ama o güzelliğe o kusursuzluğa az bile, beni suçlayamaz biliyorum dünya da pusulam olduğu için, kokusu bana özel bir uyuşturucu olduğu için. O eşi benzeri olmayan kokusunu çektikçe hayallere dalıyorum. Hiç bilmediğim bir yerde; papatyalarla dolu, taşlardan yansıyan güneşin o derin gözlerini parlatışını görüyorum ve bir gözünü kısarak bana bakıyor.
Elim ayağım boşalırcasına dizlerimin üstüne çöküyorum, kendimi kaybediyorum. Bir daha hatırlayabilmek bu anı yaşayabilmek için
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta