Evliya Çelebi misali rüyasında heyecandan şefaat diyeceğine seyahat deyivermiş ve hikayenin devamı herkesce malum... Peki insan Mevla Diyeceğine heyecandan Leyla derse. Bu hikayenin sonunu, heyecandan Leyla demenin bedelini aslında herkes bilir, ama kimse anlatamaz söyleyemez, lanetin kendisini de bulacağından korkar, fark etmişsinizdir hiç tutkulu aşklar anlatılmaz mazide çürümeye bırakılır sanki hiç yaşanmamış gibi hayata devam edilir. En son ne zaman gerçek bir Aşk hikayesi işittiniz ya da bir aşka şahit oldunuz. Zaten mutlu son ile biteni var mıdır onu bilemem, ancak Aşkı yaşayanların ne kadar şanslı olduğunu söyleyebilirim
Bu özel duygu bu günlerde yerlerde süründüğü bilinmektedir, zamanımızda gerçek aşkı yaşayanlar pek azınlıktadır ama aşkı bir şekilde yaşayanlarda azımsanmayacak kadar da çoktur. Şunu söyleyebilirim aşık olan kişi özel biridir, kutsanmış biridir. Bu güzel duygunun neden kendisine verildiği hikmeti üzerinde uzun uzun düşünmeli ve sırrı çözmelidir. Bu sırrı çözmek elbette kolay olmayacaktır belki yıllar sürecek belki bir ömür.
İnsan ruh ikizinin ne zaman karşısına çıkacağını bilemez yüzlerce Leyla görmüştür, ama işte bu benim Leylamdır dedirtememiştir. Kapıyı ilk çalan aşktır o seni bulur ve o an karşına çıkan kişiye prangalanırsın, belki de kurtulmak için dökülür dudaklardan cini şişeden çıkaracak o sihirli tılsımlı söz... Leyla
Aşkına karlışılık bulsanda bulmasanda Leyla ya karşı olan seviginden yine hiçbir şey değişmeyecektir.
O an işte sonunun ne olacağını pek tahmin edemiyeceğimiz girift duyguların baş göstereceği, özgür iradenin ve aklın hükümsüz olduğu topraklara adım atmış oluruz.
Peki bu adımdan sonra geri dönüş var mıdır? . Siz karar verin, bana göre dönüşü olmayam çizgi çoktan aşılmıştır ve bu yoldan dönebilenini hiç görmedim berhzahtan dönen olmadığı gibi. Çünki bir kere andın Leyla yı, seni dünya cennetinden kovduracak günahı işledin bir kere, meçhul bir dünya ile burası arasında bulunan arafta yaşamaya sürgün edildin artık.
Aşk inceden inceye damıtılmış Sokratesin boğasından son geçen baldıran zehri gibidir ve o an damlamıştır zehir bir kere insanın yüreğine, düşen kan damlası gibi beyaz bir gömleğe. ilk önce bu zehir dakikasına varmadan karışır bütün hücrelerine, zihnine ulaşması ise zaten an meselesidir. Bulanmaya başlar bütün görüntüler daha sonra da bunalmaya başlarsın. Gecelerin gündüz olduğu ama her zaman gece olmasını dileyeceğin günler pek yakındır artık senin için. Aşk seni uykusuz geçen gecelerin sayısını unutturacak hale getirinceye kadar sarhoş edecektir, korkma ölmeyceksin henüz. Muhakemen kaybolur hayata dair çözümlemeler yapamaz hale gelmeye başlarsın.Bunun sadece bir başlangıç olduğunu bil, bu günleri de çok arayacaksın. Hep Leylayı sayıklayacak ve zihnindeki tek bir resme saatlerce, günlerce, bıkmadan aylarca kilitleneceksin, hatta yıllar geçecek ve hala hep aynı resme bakacaksın hiç yaşlanmayacak o resimdeki Leyla, korkma
Bu halk içinde bize gülen var.
Ko gülen gülsün, Hak bizim olsun,
Gaafil ne bilsin,Hakk'ı seven var.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta