Bir kere daha gel
Bekliyorum bir kere daha
Avuçlarının kokusu aklımda hâlâ
Beni bu şehirde yalnız koyup giderken
Konmadı umutlarım konmadı bir dala
Şimdi ayrılığın yarı mavi düş yükü
Ürkek, yaralı bir kuş
Yaslandığımız çalı gölgelerinin altında
Çıkmıyor gözlerimde patlayan
Erguvan renkli saltanatın
Geriliyor gün ortası
Gün sonrası İstanbul öfkesiyle
Yokluğunda martılara sokuluyor bir yanım
Fakat ne de bir başkaydı senin
Uzaklardan gelip
Yanıma sokuluşun
Gelişin gül adresiydi
Güller çarşısında bulduğum
Başıma külünksüz taşların
Çarpışıydı gidişin
Gittin, gün uzadı salkım saçak
Mevsimlere sığmadı ayrılışın
Gittin, savaşlara düştüm
Yanımdan kuşlar ayrıldı ansızın
Marmara’da sular yandı alevsiz
Bağdarım nasıl yanıyorsa öyle
Bir kere daha gel
Bekliyorum bir kere daha
Burada ürkek kuşlardan daha kaçağım
Salkım saçağım
Alaboralı suların sarasında
Baygınım, düşe kalka yaşıyorum
Eğer ki bu yaşamaksa
İzini kaybetmem
Gelmesen de izin bende kalıcı
Verdiğin Hartlap bıçağıyla kazdım
Çünkü yüreğimin yükseğine seni
Ve içerime açtığın iki çentik
İki gül süsü
Titretirler yaşadığım sürece
İstanbul sokaklarının cezbelerinde beni
Bir kere daha gel
Ve bir daha gitme
Daha kan kısrak yaram kabuk bağlamadı
Bandıysam da tütünler
Ve küller ne çare
Sen güllerle gelirsen
Karanfillerle / ancak kapanır yaram
Kayıt Tarihi : 4.7.2008 17:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!