Ah ki ah! Kavuşamadan birbirlerine terki dünya ettiler... Bir de böyle düşünelim bakalım. Farz edin Ferhat dağları delmiş, gelmiş Şirin hanımı babasından Allah'ım emri Peygamberin kavli ile istemiş, Şirin'in Babası da ''Senden iyisini mi bulacağım oğlum, verdim gitti, Şirini sana.'' demiş, demiş de bakalım sonra neler olmuş...
- Ferhaaat Ferhaaaat akşam eve erken gel, gelirken de bir zahmet tuz, su, bir de buz alıver.
- Tamam Şirin tamam ya cebinde hiç akçen var mı diye sormuyorsun, anca al getir al getir, başka bir şey bilmez misin sen?
- İyi sen getirmezsen bu tencereler nasıl kaynayacak. Zaten daha lafımı bitirmemiştim.
- İyi devam et bakalım, daha neler yumurtlayacaksın.
- Hah iyi hatırlattın on on beş tane de yumurta al, biber al, domates al Menemen yaparım sana, sen de afiyetle yersin.
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta