[Belirtilmedi]
Benim evvelden ihtirasım ,
evveldendir değişmez yazgım.
böyle kalsın,
çoktan gözümde solmuş yaşamın kiri.
birikmesin topraklar bende.
böyle kalsın,
uykudan uyandığım soğuk bir kış günüydü;
hayatımdan evveldi utanç içimde,
ne anlam içerirdi bir söz,
ne de kelimeler gerekirdi cümlelere,
bir bakışın yeterdi aslında beni cezbetmeye.
..vaktiyle rüzgarla yarışınca çocuk,
bir dal bulamaz bulutlara yaraşır..
......
...
....
Döneceksen git, gözlerini de al.
Çünkü gözlerin altın sarısı değil senin; sararmış,
Önce korkusundan ışık saçtığına inanan gözler…
Sevilince güzel olduğuna aldanmış.
Tan yeli gibi dalına tırmanmış her yaprağı
rüzgar üstüme bırak deryası,
yağmur bir yolda gülün ne işi?
ahvali yok, ne faydası garip bedenim,
gör zavallı, kime ne beni.
gel, anlat güz baharı kendini,
ben en çok seni sevdim.
..çünkü yaşamak vardı sende,
bende olamayacağı kadar...
/
en çok sana yakıştığı gibi gülmek vardı,
bize ait olsun istemiştim,
şu ihtimalin eşiğinde son kez bir şeye inanmak istedim.
İnandım, nasıl oldu bilmiyorum,
bağın ötesinde ki deliler gibi,
daldan öte ben sürdüm çift neharı
ikimizde niyazi bir güldük
sen son baharda tütsü ateşiydin
ben umut yeşermiş dal gonca...
yahut ne iklim baharın ne fırtınası
Nedir şu varlığımın ehemmiyeti dünyada?
Nedir benim yaşam sebebim?
Nedir gözlerimden akan yaşların vebali?
Bir paçavra, bir iplik, tüniğin içinde,
Yıkık bir duvarım ben ahi.
Beton dahi sıvası üstüme sürülse ne yarar ki?
yarım kalmış bizler ne olacağız?
sabretmenin acısını çekerken,
beklerken yarını ve gündüzü olmayan geceleri,
yaşıyor olması umuduyla her gün aşkın,
deli divane kırık kalbin feryadıyla
diretirken sesi çıkmayan sesin çığlığını,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!