aşkımın kırk zincire vurulmuş sıska kölesi,
biz bizden gideli çok oldu
sırıttı akşamları saatim
yalnızlığın türbanını
merceğinde tez geçtim seni
yelkovanım fır döndü,
esasında kör bir kuyu sadece
belki yaşamak sebebi benim için
çok insan dayanır o kör kuyunun dibine
sorsan güçlü bilmedikleri o güç..
ne dallar dayanır sinsi rüzgara baharda
ne ben dayanırım sana ne zaman görsem seni..
küf yemek boş bir vakitte,
kendine bulamak bulutları,
hasta yolu izlemek belki zehir.
denizleri kürekle çekmek.
ve dalga tutmak suyun üstünde.
tuhaf geliyor insana temmuzda üzülmek...
baharı döverdi gece ayaz
kış olurdu pamuk elleri
yorgunluğu sinmiş beden üzeri
rüzgar olup eserdi
beni bana anlatırdı
tuhaf kendimi görürdüm
uzaklardan izlediğim seni gör,
bir an için dönüp bak bana,
Gözlerimde aşk; al elimde,
Gölgene sakla beni sende.
Yaşat beni geçsin günler,
Aşk gibi geçsin mevsim,
Sefaletin zincirlerine hapsolmuş, bir aşkın yalnızlığıyla tükendim.
Sabır taşlarımı eritip, sabretmeyi öğrendim,
Bin bir çeşit güç buldum hayalinle, acının binlerce çeşidine karşı.
Yoruldum hayatın tek taraflı yükünü omuzlamaktan,
Hayatın ağırlığı altında ezilmekten.
Yorgun düştüm kelimelere cevap aramaktan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!