Bir Kadının Dramı Şiiri - Ayten Özgün

Ayten Özgün
996

ŞİİR


29

TAKİPÇİ

Bir Kadının Dramı

Olası her hangi bir kadının,yaşadıklarını kaleme döktüklerim.
Ben diye başlıyor kadın,ortaokulu bitirdiğim sene,
Beni istemeye geldiler,aileme evlenmek istemediğimi defalarca,
Söylememe rağmen,peşimi bırakmadılar,ısrarla defalarca geldiler
olursa o kız olmaz ise başkasını istemem diye tutturmuş.En -
sonunda ne kadar direndiysem'de,başaramadım söz kestiler.
Zamanla alışmaya başladım fena biri olmadığını anladım.Yakışık
lı ve kibardı,bana ve aileme saygıda kusursuzdu bana çok değer
veriyordu.Ona ısınmaya başladım,bir yıl nişanlılık devresinden -
sonra evlendik.Çok mutlu bir başlangıcımız oldu,bu arada bir
kaç ay sonra hamile kaldım senesine bir oğlumuz oldu,mutlu -
luğumuz dahada arttı.Annemler bir arka sokakta oturuyorlar'dı
Sık,sık görüşüyorduk mesut bahtiyar yaşıyorduk.Derken bir gün
Sofradaydık,eşimin telefon geldi eşim balkona çıktı el kol hare-
ketlerinden hararetli bir konuşma olduğu anlaşılıyordu.Konuşma
bitince içeri girdiğinde neşesi kaçmıştı.Ne olduğunu sordum ön-
emli değil iş yeri ile ilgili diye geçiştirdi,bende üzerinde durmadım.
Bu konu burada kapanıp gitti.Aradan bir kaç yıl geçti oğlumuzda
dört yaşlarına gelmişti.Eşim zamanlı,zamansız bana çatmalara başladı.Allah,Allah neden böyle davranıyor diye düşünmeye baş-
ladım.Çok üzülüyordum.Bir gün neden böyle davrandığımı sor-
duğumda,ne varmış benim davranışımda sen bela'mı arıyorsun
dedi! sustum.Ama bu urum beni rahatsız etmeye başladı.Bir kaç
gün geçti sabah işe giderken dün annem aradı teyzem gelecek-
miş beni'de çağırdı gidebilirmiyim dedim hayır dedi,neden diye-
sordum ben öyle istiyorum da ondan dedi.Yüzünün ifadesini gö-
rünce tatsızlık olmasın diye sustum.Evliliğimizin ilk yıllarında ak-
şama ne pişireyim diye sorduğumda,şunu veya bunu derdi yada
hiç önemli değil ne olursa onu yeriz kendini yorma derdi.Şimdi o
kibar adam gitti yerine bambaşka kaba,saba biri geldi,sonraları sorduğumda bana ne ne pişirirsen pişir demeye başladı.Aradan-
yıllar geçti,Oğlumuzda büyüdü.Eşim genelde sofraya oturduğu-
muz zaman huysuzluk çıkarırdı,oğlum sesini çıkarmaz fakat diş-
lerini sıkar otururdu.Babasına karşı gelmez'di.Çok üzülüyor ve
çok acı çekiyordum.Bu durumu ailemde fark etti,kızım neler olu-
yor diye sorduklarında sizin ile ilgisi yok iş yerinde soruları var-
dedim.Zaten eskisi gibi annemlerede gidemiyordum,devamlı beni dili ile dövüyor'du.Sudan sebepler yüzünden gereksiz bahaneler yaratırdı ondan korkmaya başlamıştım hemde nefret etmeye.Bir-
akşam sofra hazırlıyordum oda kanepede uzanmış yatıyordu -
bana telefonumu ver dedi,elimde sürahi vardı bir saniye dedim-
demez olaydım neden öyle demişim.nasıl oldu anlayamadım -
terliğini nasıl attı ise alnımda bir sızı duydum,yanağımda bir sı-
caklık kaşım yarılmıştı hastaneye gittik 3 dikiş atıldı.yaptığı dav-
ranış inanın terliğin acısından daha çok yakmıştı canımı ve bu -
davranışlarını sık,sık tekrarlamaya başladı.Artık alışkanlık haline-
getirdi.Beni devamlı beceriksizlikle suçluyordu halbuki elimden her türlü iş gelir kendimi meth etmeyeyim çocuğumu dahi yardım-
almadan kendim büyüttüm.Erken evlendiğim için evlilik konu -
sunda bilgim yoktu.Gözüm açılmadan okuldan çıktım ev kadınlı-
ğına soyundum Bu arada eşim benden uzak duruyordu eskisi -
gibi ilgi duymuyordu.Bende ondan çoktan soğumuştum.Eve geç-
gelmeler başladı,neredeydin diye sormazdım söz hakkı tanımaz-
dı,fırsat vermezdi hep o haklıydı benim beyaz dediğime o siyah
derdi sırf inat olsun diye zıtlaşır dı susardım oğluma yansıtmamak için ama o her şeyin farkındaydı aslında.Daha sofra hazır olma -
dan ayak üstü atıştırır kalkardı bizi beklemezdi.Ertesi gün işe giderken bu akşam arkadaşlarla buluşacağız beni yemeğe bekle-
meyin siz yiyin,ben geç geleceğim dedi.San'ki onu bekliyoruz da ne oluyor biz oturmadan o kalkıyor.O gece eve gelmedi! ama geç saatte haberi geldi,alem yaparken yakalanmışlar nezarete atmış_
lar sevinmedim dersem yalan olur.Ertesi gün eve geldiğinde hiç
bir şey sormadım,o oladığı zamanlarda daha huzurlu oluyorduk
aslında,Ona olan tüm sevgim tükenmişti.Rollerimizi soran olursa
Mutlu aile tablosu içerinde o evin erkeği,ben ise kadınıydım rol
icabı yaşantımız devam etti.Ona sınır yok'tu ben ise göz hapsin-
de idim uzuz seneler boyu yasakları oynadım.Çok güzel yemek-
ler yapardım,bir akşam tavuk çorbası yapmıştım çokta sever be- ğeni ile yerdi her zaman'ki yediği çorbayı beğenmedi nasıl oldu anlamadım kaynar çorbayı göğsümden içeri boca etti bir acı -
duydum gerisini hatırlamıyorum gözlerimi açtığımda hastanede-
idim.Göğsümün derileri akmış iyileşmem yıllar sürdü.Eşim deme-
ye dilim varmıyor piskopatın biri oldu çıktı.bahaneler çoğaldı,kapı neden acık kalmış,yemek neden tussuz olmuş buna benzer şey
ler,artık hiç bir şeyi beğendiremez oldum.Bir akşam sırtından çı-
kardığı gömleğini yıkamamı sabah tekrar onu giyeceğini söyledi.
Hemen yıkadım fakat hava yağmurlu olduğu için nem vardı kuru-
madı bende ütü ile kurutmaya çalıştım ne var'ki kollar ve yaka -
kalın olduğu için biraz nemli kaldı.Neden kurutmamışım diye bir
den saçlarımdan nasıl tuttu ise ben topaç gibi döndüğümü hatır-
lıyorum Omuzum ayakkabı dolabına çarptı dayanılmaz bir acı -
duydum hastaneye zor yetiştik omuzum hem çıkmış,hem de -
çatlamış kan oturdu cildim mosmor çürüdü,iyileşmem aylar sürdü.
Benim ile evlenirken olursa o olmaz ise evlenmem diyen adam -
nerede bütün bu olanlar huzurumuzu kaçırmak içindi.Aslında gü-
zel kadınım fakat marifetin de güzelliğin'de işe yaramadığını öğ-
rendim.Oğlum babasının eve geliş saatlerinde karşılaşmamak
için odasına çekilirdi oda ondan nefret ediyordu farkındaydım.
Allah bana sabır vermişti yok sa benim ağzım yok mu konuşma-
sını bende biliyorum ama sabır dedim oturdum.Allah bana acı-
mış'ki bir çocukla kaldım.Oda iyi'ki var sırtımı yaslayacak bir duvarım o benim.İyi'ki başka çocuğum olmadı onlarda olsaydı şayet onlar'da bizim gibi acı yaşantımızın içinde muaf olacaklardı
Bir sabah iki dirhem bir çekirdek giyindi çıktı.Hızlı otomobil kullan
mayı çok severdi15 dakika ya ya geçti yada geçmedi zil çaldı bir-
şey unutttu herhalde diye düşündüm kapıyı açtığımda polisle kar
şılaştım.Acı haber çabuk gelmişti,Eşim aşırı hızdan kavşağı dö
nememiş bariyerlere çarpınca olanlar olmuş anında hayatını,
kaybetmiş.İnanın üzülmedim(Su testisi su yolunda kırılır) Allahın ilahi adaleti yerini bulmuştu.Yıllarca çektiğim sıkıntılar sona er -
mişti ama bende büyük tahribatlar yarattı yaşım emsallerime gö
re en az 10 yaş fazla gösteriyorum çok yıprandım çöktüm adeta.
Aradan yıllar geçmesine rağmen ben hala kendimi toparlayama-
dım yılların izi var kolay,kolay silinmiyor.Bu arada oğlum evlendi.
İki torunum var,bir kız bir erkek dünya tatlıları.Oğluma her zaman nasihatte bulunurum eşine ve çocuklarına güzel davranması için.
Gözleri dolar sen merak etme anneciğim der.Fiziksel acılar sona erdi ama yüreğimizde'ki acılar kat,kat içimizi sızlatıyor.Yaşanalar
unutulmuyor dedi.Henüz 42 yaşında ama 60 yaşında'ki kadın -
ların bile yüzünde bu kadar kırışıklıklar olmaz. Çok üzülmüştüm.
ve yazmaya karar verdim yazdıklarımdan kalemimin size yansıttıkları.sizler ne dersiniz.

Ayten Özgün
Kayıt Tarihi : 1.12.2015 10:06:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ayten Özgün