kaşları çatık düşünceler salınıp salınıp duruyor
akşama zaman taşıyan bir çocuk dolanıyor etrafta
açarak ilahi kitabın son sayfasını
sorgusuzca
dokuzuncu satırından bırakıyor boşluğa
bir çift karanfil yangını
bir kaç çığ buğusu
şehrin gri çehresine
saçaklardan şelale iniyor buzul renkte
kalın kürk giyinmiş ,sarınıp sarmalanmış
onlarca trajedik ilişkiler içinde
baş başa satranç oynuyor aynalarda ruhlar
asfaltta kalan su birikintilerine
yıldızlar nefes nefes inerken
seyrek sokak fenerlerinin altına
koşup geliyor pervaneler
kimi zaman acılarla
kimi zaman sessiz
hep yalnız kalmaya mahkum oluyor
ömrün devrelerinde
hep böyle dayanılmaz hal alıyor beklentiler
aynı bir dere gibi
bir nehir gibi
akıyor akıyor akıyor…
bilinç dışı yorgun saatler saklıyor rüyalar
yoksul iç çekişler fırtınalar koparıyor
kusursuz gürültüler oluşuyor gök katmanlarında
yüreğin lanetini azdırıyorlar durduk yere
titrek ve ürkek mum kadar bedbin
süklüm püklüm acılar devşiriyor ıslak düşler
her bir ihanetin yeni bir manifestosu söz konusu
her ihtilal her yıkıntı her yeni enkaz
ne kadar çok inkar yüklü
ne kadar fazla itiraf mahfuz ikinci benlik
sıfırdan başlanan masallar hikayeler
duygular düşünceler hayaller
çıkıp da bir türlü varılamayan menziller mükteseb
anlık frekanslar,görüntüler,sesler
anlık kızgınlıklar,öfkeler,ağlamalar
kabullenmek çok zor bir süreç olsa da
istese de istemese de değişime uğruyor kolayca
yer
mekan
insan
*
atıyorken nabız
damarlardan akıyorken
ateş suyu
su ateşe dokunurken
gökte üveyikler suçüstü vurulurken
yokken bile yağıyor kar
olmayınca soğuyor hava
hıfza sığmayan
bir şeycikleri anımsatıyor
kum saatinin son kumu
son kez düşerken
redfer
İlyas KaplanKayıt Tarihi : 8.7.2020 18:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!