Bir İki Üç Şiiri - Kasım Kobakçı

Kasım Kobakçı
1530

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Bir İki Üç

Bir iki üç, küçük ve utangaç ve anıtsal...
Bir yerdi, hayır, okunaksız ve androjendi, sürekli bölünüyordu.
Bir tür yok oluş yaşamaktan tövbe artar mı, artmaz mı?
Şaşırmış adamların ellerinden un aktığı bakkalların peşindeydi.

Gökyüzünün son kez denendiği, hurmalardan acı, bir hevesle çiğ yendiği son seferdir.
Korkunç gülleri lekelediği için defterleri kireçlenmiş ve gömülmüştü.
Bir iki üç, geçici ve mesafeli ve hazırlıksız...
Bir şeydi, hayır olay insanı değil.

Göstermek imkansız, her yerdeydi.
Kapıların altından karanlık endişeler sızıyordu.
Bu masal, tövbe olsun ya da olmasın, zamanın net izlerini siler.
Sadakat gerektiren her yokluk, göze yazılması gerektiği için seyriyle unutturulur.

Kelimelerle şekillenmek ister çünkü hüznü balkonun kıvrık demiridir.
Bir ceset okumaktan, suyun içinde su birikmiş ve cadde cephesinde büyümüştür.
Bir iki üç, birkaç parça ve siyah ve ağır.
Bir şeydi, elbette herkesin kendisi.

Uzun paltoların altında, şemsiyeler...
Gevezelik eden bir boşluk, gazetelerin arkasında uzun şapkalar.
Kızların ve erkeklerin inandığı vapurların alçak salonlarına göz atmak.
Boyalı bir ağız ve bir çift göz, en son kayıp ilanı nerede görüldü.

Evlerine yağmur yağmış kızlardan en az biri kalkıp gitmeli.
Çünkü bulutları dağıtan bir bedenden daha büyük bir gün yoktur.
Bir iki üç, birdenbire ve saf ve geniş kalçalar...
Saçma dağların sunduğu bir şeydi.

Kasım Kobakçı
Kayıt Tarihi : 3.8.2022 08:27:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Kasım Kobakçı