Ne gül kokusu kalmış, ne de bülbül figânı,
Bahçede kurumuş gül, acep nerde bağbanı?
Târumar olmuş gülşen, dökülmüş hep yapraklar,
Esmiş yel, heder etmiş, kırmış ince fidanı...
Hıçkırıklı dallara sonbahar sisi inmiş,
Kuytu, loş saçaklara dertli serçeler sinmiş,
İstanbul bana hep seni hatırlatıyor.
Çünkü onun gözleri de en az seninki kadar yeşil.
Hala, gülümseyen bir lale gibi
bana sürgününü gönderiyorsun
dört yanı çevrili bir kale gibi
Devamını Oku
Çünkü onun gözleri de en az seninki kadar yeşil.
Hala, gülümseyen bir lale gibi
bana sürgününü gönderiyorsun
dört yanı çevrili bir kale gibi
Gönül bahçesine hazan vurunca, ne çiçek kalıyor, ne de ağaç dalında yaprak,
ne gözlerde fer, ne de dizlerde derman...
Hüznün külleri çok güzeldi kutlarım sevgiler...
Duygularınız yüreğinizden taştığında, sizi dinlemek ne güzel Hslenur hanım...
Bülbüllerin figanı olmasa da, rüzgâr söylemese de şarkıları. hepsinin sesi duyulabiliyor, elinizden akan güzelliklerle süslü dizelerinizde.
Güzzel şiirinizi ve onun kaynağı olan güzel yüreğinizi gönülden kutluyorum,
Sevgimle, saygımla,
Ünal Beşkese
Yürekten dökülen nağmeler
tebrikler
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta