Kim bize ne yaptı,bedbahtlık niye
Nefes alıyor isek,gülmek bir hak değil’ mi
Çepeçevre sarmış,keder her yanı
Hayat boyu,neşeli olmak, bir hak değil’ mi.
Kim ne yaparsa yapsın,görmeden geç diyorlar
Dilini tut,konuşma,konuşmak suç diyorlar
Dünyanın gidişi bu,haklıdır güç diyorlar
Böyle yaşamaktansa,ölmek bir hak değil mi.
Kimi fidan diker,kimi meyveyi yermiş
Kimi hayata doyar,kimi kahır çekermiş
Cemiyet denen kavram,bana da hisse vermiş
Hisseme düşenleri,bölmek bir hak değil mi.
İnsanı hayvan gibi, alıp satanlar varken
Kalleşçe çelmelerle, takla atanlar varken
Gözlerin nemli diye, hatırlatanlar varken
Yıllar yılı ağlarım,silmek bir hak değil mi.
İsterdim ki,insanlar değer versin insana
Kime sorsam, kusurlu sensin,diyorlar bana
Pazarlıklar gizlenir, kapıların ardına
Orda neler oluyor,bilmek bir hak değil mi.
Yapılan yolsuzluğu,düzelteceğiz derken
O maskeli yüzleri,öğreneceğiz derken
Herkese hak almayı öğreteceğiz derken
Gerçekleri söylemek,bilmek bir hak değil mi.
İşe adam alınmaz,adama iş verilir
Sen huzur istiyorsan,dalkavukluk istenir
Sırrıymış başarının,bel büküp eğil denir
Bu yaşamda, onurlu kalmak, bir hak değil mi.
Kayıt Tarihi : 19.5.2008 22:19:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Nefes alıyor isek,gülmek bir hak değil’ mi
==========================================
İnsanlar ne ekerlerse onu biçecekler, kendi seçtikleri yönetimlerle
yönetilirler.
==========================================
Çepeçevre sarmış,keder her yanı
Hayat boyu,neşeli olmak, bir hak değil’ mi.
Kişiler kendi elleriyle keder yaratacak davaranışlarda bulunuyorsa
kusuru kendi bilinçsiz dünya görüşlerine bağlamalıdırlar. Çaşlışmadan kazanılmaz. Çalıştığın halde hakkını alamıyorsan kavgayı göze alacaksın. Boş konuşan insanlar
boş konuşanları seçerler.
Sevgili dost, Siz mutluluğun da mutsuzluğun da nedenlerini biliyorsunuz. Çok küçük bir fıkra anlatmak istiyorum:
Ülkenin padişahı kafası bozuldukça halka vergi yüklüyormuş. Sondra da adamlarına 'Gidin bakın bakalım millet bunu nasıl karşıladı' diye adamlarını yolluyor, halkın tepkisininin ne oldyuynu soruyormuş. Adamlar halkı izledikten sonra 'Padişahım, her şey yolunda, kullarınız her zaman olduğu gibi işine gücüne devam ediyor' diye cevap veriyorlarmış. Bu durum uzun süre devam etmiş. Padişah da her seferinde durmadan zam yapıyormuş. Sonunda, halkın arasına yolladığı adamlar, 'Padişahım halkımız işi gücü bırakmış, davul zurna çalıp oynuyorlar' dediğinde: Padişahın cevabı : 'Eyvah, işte şimdi yandık...' olmuş... Dünyada hiç bir iş her zaman aynı olmayabiliyor... Kutluyorum.
talat hocam öncelikle ilginize ve bu değerli yorumunuzla verdiğiniz desteğe kettığınız değere teşekkür ederim
anlattığınız fıkranın benzeri timürlenkin sivası işgali sırasındada anlatılır timurlenk sivası işgla ettiğide halkın tepkisini ölçmek için damlarını halkın arasına salar hiçkşmsenin umurunda değil herkes gülyor eğleniyor cevabını alır uzun zamna sonra tekrar halkın nabzını tutmak için adamlarını halkın rasına salar halk sukun kşmsenin ağzını bucak açmıyor şeklinde rapor gelince şimdi tehlşke var demektir toplaın gidiyoruz der
TÜM YORUMLAR (22)