Mayıs otuz, günlerden pazartesi,
İnmişken Abdi İpekçi Parkına
Akşamın mahmur alaca gölgesi,
Bir tarafta iş dönüşü,
Sağa sola koşuşan insanlar,
Bir tarafta hayatın tadını,
Tadını çıkartanların neşesi.
El ele iki sevgili
Sarışmışlar sarmaşıklar gibi,
Neler gelip geçiyor bir bilseniz
Olsada söylese şu yolların dili.
Su sesleri motor gürültüsü,
Mavi atlas altında,
Hakim tüm çevreye tabiatın,
Tabiatın cennet yeşil örtüsü.
Eğilmiş asırlık söğüt ağaçları
Sulara birşeyler fısıldıyor,
Kimisi kurtulmuş tasadan,
Kimisi yarın ne olacak diye düşünüyor.
Gökyüzü üzülmüş gibi bu hale,
Neredeyse ağlayacak,
Belli ki bu güzel günde,
Karanlığa adım adım kayacak.
Biraz daha kal gitme demek
Demek gelip geçiyor içimden,
Lakin elde değil, kurulu bu düzen.
Boşuna tüm gayret ve emek.
Birbirini kovalayan iki serçe,
Bir dala bir çayıra konuyor,
Bakışlarım onların olduğu
Olduğu noktada donuyor.
Önümden geçen iki genç kız,
Hayal aleminden beni alıyor,
Unutmak güzel, uyanmak olmasa,
Bir gün daha burada akşam oluyor.
Mehmet DUMANLI
Mehmet DumanlıKayıt Tarihi : 14.6.2007 17:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İnsanların öyle anları vardır ki yaşantılarından ve yaşadıkları yerden kesit olarak hep yaşamalıdır. Bu şiiri 1988 yılının 30 mayısında Ankara Sıhhıyede bulunan Abdi İpekçi Parkında iş dönüşü dinlenirken kaleme aldım. Her okuyuşumda o günlere dönüyor ve yad ediyorum.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!