Bir Günah İşler Gibi... Şiiri - Faruk Te ...

Faruk Tengüz
75

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Bir Günah İşler Gibi...

Gel sevgili bir günahı işler gibi
Yeniden sokulalım aşka, yasaklı ağacın gölgesine
Soralım ışığın hecesine, gecesine
Nerede yitirdik içimizdeki
Âdem’den, Havva’dan kalma aşkın
Son harfini?
Kim serpiyor yağmurunu, hasretini bulutlarımdan
Denizi boğan gözyaşlarımın firkatine?
Kim saklıyor bir elmanın ısırığında
Hayallerimi, didarımı?
Bir günah işler gibi
Kıpkırmızı
Şimdi ateşi dinliyorum alacakaranlığın kızıllılığında
Deli deli cenneti yaşıyorum cehenneminde

Neydi unuttuğumuz, ne kaldı yaşanacak
Yalnızlığın kor gözlerinde
Hep ayni melodi, aynı tını
Kör bir sokak armonikacısı gibi
Bir günah işler gibi
Kıpkırmızı
Şimdi aşk

Kimsenin duymadığı, kimsenin görmediği
Hayal perileri gibiyiz, gecenin gölgelerinde
Eşkâlimizi ararken kayboluyoruz perdelerinde
Yüzümüzü bırakıp başka yüzlerin sahnelerinde
Yeni simalar çiziyoruz durmadan insicam insicam
Cam ustalarının bile fark etmediği
Ateşten şehirlerin mavisine
Kızılca kıyamet aşk yağıyor
Bir günah işler gibi
Kıpkırmızı

Ah firak, ah kahpe felek söyle bana,
Hangi ateş yakacak
Küllenen gönlümün, kanayan yarasını
Al işte geceler senin, eflatun koynunda
Ey kahkahası dinmeyen çığlık
İster yalan ol, ister gerçek
İster unut, ister çekip git
Ama öp olabildiğince sonsuz, onursuz
Bakışlarına mühürlenen yar yarası,
Gülkurusu gözlerimin yaşlarından,
Karasından

Ey unutuş, ey kahkahası dinmeyen çığlık!
Ateşler yandı, işte acının harmanındayım
Bir günah işler gibi
Kıpkırmızı
Yanıtsız bakışlarım, bağbozumu sarhoşu,
Hüznü lal gözlerine düşüyor
Deli, deli
Bir günah işler gibi
Kıpkırmızı

Geçtik en nihayet bal mumundan
Hatıralar eskiten hayal köprüsünden
Unutmayarak, ne varsa unutulacak
Anlar, anılar tımarladık belleğin deli otlarına
Kumdan çekiçler yaptık kırık kalplere
Ve ateşi, mumdan öğrensin diye pervane,
Alevlere attık aşkları virane virane
Humus çamurundan biblolar oyduk divane divane
Lüle taşlar dizerek, düşlere yatılı kaldık
Yeni aşklara bekletildik, eskitme şarap gibi
Bir günah işler gibi
Kıpkırmızı

Sımsıcak aşklar aradık
Aranmak, arınmak için
Sarhoş olmak için
Beladan, Mevla’dan geçtik
Acının gözlerinde yağmuru bekledik
Sırılsıklam, çırılçıplak
Yenisinde bulamayacağımız ne tatlar varsa
Aşka dair
Eskittik şarap gibi
Bir günah işler gibi
Kıpkırmızı

Neydi unuttuğumuz, ıskaladığımız?
Ne vardı yeniden hatırlanacak?
Ey dilsiz sevda söyle bana
Yeni avazlar mı? Bekliyor bizi
Yoksa eksik bırakılmış sevinçlerimiz mi?
Susmaya geç kalmış kör bilinçlerimiz mi?
Örselenecek gurbetin sürgünlerinde
Yoksa yine sessiz mi kalacak diller
Gözler firar ederken, intizar aynalarına
Ey dilsiz sevda söyle bana
Bir sırrın mı var o el değmemiş
Dudakların düşlerinde?
Gülüşlerinde
Deli deli
Bir günah işler gibi
Kıpkırmızı

Ah yar, ne sır kalır ölümün çözemediği aşka
Ne de hayatın kirletmediği bir tatlı gülüş, hasrete
Acısı dinmiş, küf tutmuş bağrıma,
Tayfun olup yağsan da
Ateşim halen sönmedi firuze
Gecenin gözlerinde
Yine sen
Gel sevgili bir günah işler gibi
Gel, kırmızı kırmızı
Ayrılık dokundu firuze, al işte gece senin
Ateşim sönmese de efsunu ellerinde,
Bak eflatun senin
Gözlerinin rengi gibi
Aşk gibi
Kıpkırmızı
Firuze...

Aşk seyyahı (faruk tengüz)
Karanlığını sarmalayıp güneşe bulanmıştı gecelerim
Hüznün en yakıcı kızıllığına esir düşmüştü hecelerim

Faruk Tengüz
Kayıt Tarihi : 17.8.2010 18:06:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Faruk Tengüz