Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Sevgilim on sekizinde bir kız, yürüyoruz bulvarda,
Sevdanın ateşi eğer
Her an yanıbaşımda yatmasaydı
Ben bu yükü taşıyamazdım
Sevinçlerime biraz hüzün katan odur
En çaresiz anımda
Issız bir dere kenarını
Devamını Oku
Her an yanıbaşımda yatmasaydı
Ben bu yükü taşıyamazdım
Sevinçlerime biraz hüzün katan odur
En çaresiz anımda
Issız bir dere kenarını
Bazı şiirler güzelliklerini kusurlarından alır,
"Yaşayan" Türk Şairlerinden, Edebiyatçılarından,
Kendi tanımıyla, "yetenekten çok çalışkanlığı" ile öne çıkan,
Üretken
Çevirmen,
Hukuktan, adaletten yana
Biri...
Güne gelen şiir mi?
Sanki "mensur şiir..." Düz yazıdan, şiir ya da...
Öne çıkan, "bir gün mutlaka yeneceğiz" diyerek dünyada var olan zulmü, savaşları çıkaran ve o savaşlarla ekonomik çıkar elde etmeye çalışan "küresel güçleri", ezilen halkları, mesela Vietnam'ı, ölen bir köylü kızını ve hayatın karmaşasını, bir umudu, bir tükenmişliği işliyor,
Eleştirilebilir elbet,
Kendisi de eleştiriyor zaten, kendisini...
Ama "çalışkanlığını", kişiliğini, üretkenliğini gözardı etmeden,
Seviyeyi düşürmeden,
Mümkünse...
....
Bir öneri, kendisiyle özdeşleşen bir başka şirini okuyun,
Eminim daha iyi tanıyacaksınız, şairi...
Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir şey Var
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği
İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya
Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin
İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına
İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına
Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın
Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana
Ataol Behramoğlu
Saygıyla, şaire...
Daha önceki yıllarda da günün şiiri yapılan bu şiirle, şuurla uzaktan yakından alakası olmayan yazıya biz o zaman gereken yorumu yapmışız ve dediklerimizin aynen arkasındayız.
Yahu bunun neresi şiir? Bu şiirleri günün şiiri seçenler kim merak ediyorum. Ya şair bozuntusu Yılmaz Erdoğan gibileri ya da eş-dostu seçiyorlar. Şiir dediğin insanda duygu yoğunluğu oluşturmalı, bunlar karalama defterinden alıntılar...
Hem bu sarhoş yavelerini şiir diye yazan adamı hem de, onu günün şiiri seçip buraya taşıyan jüriyi şiddetle kınıyorum ve yeter artık, zırvaları zirvelere taşımaktan vazgeçin de, herkesin ya da ekseriyetin istifadesine medar olacak, muhtevasında şuur ve mana ve de hikmet bulunan şiir gibi şiirler seçip, müştaklara takdim edin.
Şair ya illa sadrazama şeyülislam a laf edecek...
özlenecek ne kalmış bu dünyada
yüzünü sesini acısını tadmadığım dostlardan başka
'Dünyanın öbür ucundaki dostları düşünüyorum, öbür ucundaki ırmakları
Bir kız sessizce ölüyor, sessizce ölüyor
Ağlayarak bir yürek resmi çiziyorum havaya
Uyanıyorum ağlayarak'
Bu şiir ile ilgili 8 tane yorum bulunmakta