ne omuzlara takılır gözlerimiz
ne bacaklara
ne göğüsler geçer gider önümüzden
başkaldırmış dünyaya
ve dudaklar kışkırtıcı alaycı
ve gözler davetkâr
bakar da bir an
devam ederiz yaşama
çayımızı yudumlar
dönüp karışırız yavaşça inen akşama
hiç geçmemişçesine sanki o az önce birden
bizi bizden alıp giden
neden
fakat bir gün biri
aralayıverir aniden gönlümüzü gizleyen perdeleri
ılık bir rüzgâr gibi süzülür içeri
ne çay o eski çaydır artık
ne akşam aynı akşam
birdenbire değişiverir yaşam
ben miydim o esneyen adam sıkıntıyla daha dün
ben miydim narin bacaklara neşeli çelmeler atan
mermer omuzlara muzip öpücükler kondurup
heyecanla inip kalkan mağrur göğüslere imrenen
nemli hafif aralık dudaklara iç çeken
davetkâr gözlere gülümseyen
hayallerimde
ben miydim bir süre dalıp giden arkalarından
ilgisiz ilişkisiz
onlarsa benden habersiz
kuşkusuz
nasıl bir büyüdür ki bu
daha dün yabancı olan biri
kendinizden yakın oluverir birden
hayatınız bölünüverir ikiye
ne diye
fakat bu bir bölünme değil bütünleşme bence
ve değerlendirilebilirse eğer
harika bir hediye
(mayıs ‘04)
Fuat EriçokKayıt Tarihi : 24.4.2006 15:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hüzün katmak deil bu güzel şiire niyetim ama, bugün canından çok sevdiğin yarın yabancı olursa ... diyede düşünmeden geçemedim.
Sevgiler
hârika bir hediye!' katılıyorum..
TÜM YORUMLAR (2)