Hatırımda bir çamçak sıcak çorba
ve doğaçladığım bir evlek iç sesim...
Bir yerden sonra bildiğime dönsem de
sustuklarımın toplamı kadar eksiğim.
Birlikte geçtiğimiz sokaklar hala yerinde duruyor da
ben bir yanılsamadan başka bir şey değilim.
Girmediğim sokak, dönmediğim köşe kaldıysa,
unutkanlığımı hasretime ver.
Yüzlerce hayalin uzantısına…
Yüzüm çoktandır yüzünün yabancısı...
Bağrıma düşmüşken bir tetiğin şıkırtısı
farkım var mı hedefini şaşıran bir kurşundan?
Can direğim; ne etsen nereye gitsen,
kimler anlar tamirinden?
Kanıyor içten içe bir kemanın gıcırtısı...
Aramızdaki bağlar mı?
Anamın ak sütü, babamın hayır duası...
Bayram sevincim,
bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı...
Bu aşk akla zarar!
Teller reçineye hasret, yay yorgun.
Bir ucu sende bir ucu bilmem ki nerede...
Soluyor birden bütün renkleri dünyanın.
Bir başkasının yerini alıyorum.
Bir başkasının gülüşünü...
Bir başkasının hayalini...
Tenim çoktandır ellerinin yabancısı...
Hasat zamanı kaç evlek büyütmüşüm
kaç sayı saymışım sıfırdan O'na?
Özlem her şeyi yerinde tutar.
Bunu öyle bir kanıksamışım ki
Elimdeki sihirli bir değnek de olsa
seraplardaki sessiz kamış bu.
Duyulmuyor sesim,
tükettiğim nefes bile boşuna.
Oysa daha toprağa düşmeden cemre,
gelmedi mi kardelenler?
Ihlamur çiçeklerine inat çıkmadı mı kardelenler?
Bu can çoktandır nefesinin yabancısı...
Nadasa bıraktığın yüreğimin acısı...
Bir evlek iç sancısı...
Kayıt Tarihi : 25.11.2021 12:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Temposu,ritmi,duygusu ve samimiyetiyle...
Güzel şiir...
İlginiz için çok teşekkür ederim Ceyda Hanım.
Sevgiler...
TÜM YORUMLAR (2)