Bir Dokun... Şiiri - Selami Ateş

Selami Ateş
80

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Bir Dokun...

Bir sevda ki içimde
Çağıldar hiç durmadan
Unutulmaz yıllara...

Dillere düşen derdini
Söyletir durur
Titreyen yıldızlara...

Mehtaplı gecelerin
Gizemli hüzünleri,
Bundan mı bitmez hiç?

Günün ilk ışıklarında
Boğulan yıldızların
Süzülen göz yaşları
Bundan mı dinmez hiç...

Ey karanlığın bağrına
Sinsice saplanıp kalan
Yüreğimi hiç durmadan
Dağlayan alevden oklar! ..

Söyleyin o zalim kalbe
Dayanma gücüm kalmadı
Bitmeyen bu hasrete...

Söyleyin, söyleyin
O zalim zümrüt göze
İnsaf edip bir kere
Neden bana dönmez hiç?

Selami Ateş
Kayıt Tarihi : 13.9.2007 10:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


''Bir dokun, bin ah işit'' derler ya...İşte öyle...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Funda Filiz Kotan
    Funda Filiz Kotan

    güzel bir şiir kaleminiz daim olsun+10ant selamlar..

    Cevap Yaz
  • Alaaddin Uygun
    Alaaddin Uygun

    t e b r i k l e r

    Cevap Yaz
  • Ziya Öztürk
    Ziya Öztürk

    Çok güzel! Tebrikler, saygılar.

    Cevap Yaz
  • Zehra Nur Çelik
    Zehra Nur Çelik

    Sanatkar aşk ile beslenir derlerya.Aşk olunca daha kamçılar duyguları ilham melekleri öyle ortamlarda ortaya çıkar.Aşkı gerçek manada kavramak.İnsani ve etik değerlerle.Arife tarif ne lazım anlayan anlarki zaten.Şair yüreklerindeki öz ve temiz halisane duygulardır.Çok lafa ne hacet.

    Cevap Yaz
  • İshak Özlü
    İshak Özlü



    'İnsanlar, dağların zirvelerini, denizlerin dalgalarını, büyük ırmakları ve engin okyanusları görmek için seyahat ederler. Fakat bunun yanı sıra en büyük mucize olan kendi varlıklarını görmeden bu dünyadan göçüp giderler.' (Saint Augustin)

    Hindistan'da çok ünlü bir ressam varmış. Herkes bu ressamın yapıtlarını kusursuz kabul edecek kadar beğenirmiş ve onu 'Renklerin Ustası' anlamına gelen Ranga Geleri olarak tanısa da kısaca Ranga Guru derlermiş. Onun yetiştirdiği bir ressam olan Racigi ise artik eğitimini tamamlamış ve son resmini bitirerek Ranga Guru'ya götürmüş ve ondan resmini değerlendirmesini istemiş. Ranga Guru;
    'Sen artık ressam sayılırsın Racagi. Artık senin resmini halk değerlendirecek.'
    diyerek resmi şehrin en kalabalık meydanına götürmesini ve meydanda en görünen yere koymasını istemiş. Yanına da kırmızı bir kalem koyarak halktan beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını rica eden bir yazı bırakmasını istemiş. Racigi denileni yapmış.
    Racigi birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde görmüş ki tüm resim çarpılardan neredeyse görünmüyor. Çok üzülmüş tabii. Emeğini ve yüreğini koyarak yaptığı tablo kırmızıdan bir duvar sanki. Resmi alıp götürmüş Ranga Guru'ya ve ne kadar üzgün olduğunu belirtmiş. Ranga Guru üzülmemesini ve yeni bir resim yapmasını istemiş. Racigi yeniden yapmış resmi ve gene Ranga Guru'ya götürmüş.
    Ranga Guru resmi tekrar şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş. Ama bu defa yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde yağlı boya, birkaç fırça ile birlikte insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı bırakmasını istemiş. Racigi denileni yapmış...
    Birkaç gün sonra gittiği meydanda görmüş ki resmine hiç dokunulmamış, fırçalar da boyalar da bırakıldığı gibi duruyor. Çok sevinmiş ve koşarak Ranga Guru'ya gitmiş ve resme dokunulmadığını anlatmış. Ranga Guru demiş ki;'Sevgili Racigi, sen ilk resminde insanlara firsat verildiginde ne kadar acımasız eleştirebileceklerini gördün. Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı... Oysa ikinci resminde onlardan hatalarını düzeltmelerini istedin, yapıcı olmalarını istedin. Şunu hiç unutma sevgili Racigi, kötü yönde eleştirmek kolaydır, yapıcı eleştiride bulunmak ise eğitim gerektirir. '

    - Alıntıdır -









    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (6)

Selami Ateş