En eski sevdalar ve yeni aşklar,
Virane gönlümde tek isimi saklar,
İnsana kurulun, kahpe tuzaklar,
Niçin bozulmuyor; piştim, öğrendim.
Erdemin kaynağı ve bitmez umut,
Vuslatın anlamı, isminde mevcut.
İzan kudretinden yoksun bir hasut,
Nasıl anlayacak, ne dediğimi?
En derin acıyı sezen irfanı,
Vuslat özlemiyle közlenen canı,
İzinde yol alan seven insanı,
Nasıl görmez gözün, sen anlat bana?
Erguvanla ıtır; süsen ve sümbül,
Varendamın süsü, üç kırmızı gül,
İlkbahar faslında yaşanan Eylül,
Nakşeder kalbime, senin ismini?
Eller gülüp geçti, dostlar bihaber,
Vuslatsızlık ruhta ateşten çember,
İcapsız sineme sızan bu keder,
Nasıl bilinmedi, bugüne kadar…
Erinçsiz ruhumda taht kuran güzel,
Varlığın hayattır, yokluğun ecel,
İsmini kalbime nakşeden bir el,
Naz ile resmin çizer düşümde…
Evet deyip bir gün, birini sevsen,
Ve hatta hasmımla, tutup evlensen
İsmimi zihninden; kazısan, silsen,
Nizasız beklerim, bundan emin ol!…
En yakıcı odda, her gün yakılsam,
Vurulup vurulup, yardan atılsam,
İdam hükmü giyip, yüz kez asılsam,
Nahak benim derim, görürsün bir gün.
Esrimiş bir başla, yorgun bir beden,
Vurgun yemiş kalbim, bir şey bilmeden,
İsmine adanmış, şiirlerimden,
Nasıl beste olur, sen olmayınca.
Eriyip tükendim; koştum, yoruldum,
Vahşice kalbimden, her gün vuruldum,
İnzivada kaldım; çıktım, duruldum,
Nedamet getirdim, YAŞADIĞIMA(!?) ❣️☀️❣️☀️❣️
Kayıt Tarihi : 24.10.2023 18:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!