Dilde söz tükendi, geleceğin yok,
Sineme saplandı, hasretten bir ok,
Yıllarca yolunu, çok bekledim çok;
Sensiz Kırıkhan’da, çatlayacağım.
Mazinin üstüne, çizgi çekerek,
Takvimden son bir kez, yaprak sökerek,
Gururun tahtını, kırıp dökerek;
Hasreti ebedi, şutlayacağım.
Bazen sitem ettim, gürleyip estim,
Sanma ki kırıldım, yüz eyip küstüm,
Sürprize hazır ol, bileti kestim;
Koşup ilk trene atlayacağım.
Horozlar ötünce, erkenden uyan,
Ahşap pencerenin, camına dayan,
Geleceğim sana, çarçabuk yayan;
Bahçenin çitinden, zıplayacağım.
Güneş gülümseyip, ışık saçarken,
Yavru kazlar, paytak paytak kaçarken,
Baharda sevdiğin çiçek açarken;
Bir demet papatya, toplayacağım.
Çimen gözlerini, gördüğüm o an,
Yorgun kalbim çarpar, kaplar heyecan,
Sarılınca gelir, bedenime can;
Sevincimi bine, katlayacağım.
Şömineye iki odun at deyip,
Çaydanlığa demi, çokça kat deyip,
Yaslan da göğsümde, biraz yat deyip;
Aşk ile vuslatı, kutlayacağım.
El ele, diz dize, meşke dalarak,
Her anından keyif, murat alarak;
Seninle yaşlanıp, sende kalarak;
Hayatı birlikte, sırtlayacağım.
27.03.2020
Muhittin Alaca
.
Muhittin AlacaKayıt Tarihi : 27.3.2020 14:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!