Çarşının
Dar sokağındaki atölyesinde
Bir deli ressam oturur.
Derdi, sorunu olan,
Kıyıya vuran
Kendini onda resim yaptırırken bulur.
Onun dünyasında bütün renkler vardır
Yine de
Hassas, özel, akıllı olduğunu düşünen müşterilerin
Özel taleplerini de
Boyaları karıştırıp tutturur.
Biri
Saçları Bodrum kokan
Gölgesine bile dokunamadığı
Erzincan'lı sevgilisini anlatır ona,
Bir başkası
Birbirlerine sardığı korkularını
Endişeleri ile boyayıp
Tuale dökülecek başka bir senaryo uydurur.
Ne çok resim yapmıştır İstanbul'la ilgili,
Hayalleriyle, tarihiyle, varlıkları ve yokluklarıyla ilgili ne çok öykü dinlemiştir.
Günahkârları, asilleri, garipleri,
Paşaları, köleleri
Kendisi ya da ruhu gayrimüslim farklı renkleri ile
Tarihi ibadethaneleri, tarihi günah köşeleri ile,
Ne çok damlamıştır resimlere
Bu kadim şehir.
Ne çok resim yapmıştır kadına şiddet üzerine
Sevgililer, eşler, eski eşler,
Yanlış zamanda kuşanılmış bir gülümsemeyle
Ölümü satın alanlarla ilgili.
Büyükleri tarafından kafese konmuş
Günahsız, şaşkın, düşkün kadınlarla ilgili.
Kadını mal gören,
El aleme vicdanından ve yaradanından çok hesap veren
Daha şaşkın adamlarla ilgili.
Kim demiş diktatörlerin,
Derebeylerinin tarihte kaldığını.
En iyi o anlatır resimlerinde
Çoğu fildişi kulelerin,
Köşe başlarının,
Onlar tarafından tutulduğunu,
Dünkü şövalyelerin
Bugün küçülüp birer fedai olduğunu.
Ressamlar
İyi birer gözlemcidirler, biliriz.
Bizim her anlamda uyuduğumuz çevrelerde
O deli ressam,
Her an çizecek bir şeyler bulur.
Sevgiyi de, nefreti de çizer,
Suyu da, kayayı da,
Umudu da, umutsuzluğu da çizer.
İnsana değen değmeyen her şeyi çizer.
Akıllı insanların çözemediği pek çok şeyi
O deli ressam
Dudaklarında gülümseme belirir belirmez,
Çoğu kez görür görmez çözer.
Hiçbir engele, endişeye takılmadan
Çizer koyar köşelerine yaşamın
Tabolarını.
Renklerin, ırkların, kökenlerin
Hatta bayrakların, dinlerin,
Konu insan olduğunda
Ayrıntı olduğunu görelim diye.
Çizer koyar,
Gönlüyle okuyup yazanlarımız,
Okuyup anlasınlar diye,
Okuyup düzelsinler diye,
Okuyup paylaşsınlar diye.
Bir deli ressam çizer,
Biz akıllı kalabalıklar görmeyiz.
Gördüğümüzde de,
Anlamak, ders çıkartmak bir yana,
Güler, geçeriz.
Yürür gideriz her gün yürüdüğümüz labirentlerine yaşamın;
Her gün yineleyip durduğumuz doğrularımızı ve yanlışlarımızı
Ölüm bizi çağırıncaya değin
Yinelemek için.
17.09.2013
Şahbettin UluatKayıt Tarihi : 21.9.2013 23:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!