Bir deli efkar izimi sürer günlerdir
Medet umdum,
Saklandığım gecelerden
Ruhuma huzur aradım bir yudum
Dün gece ışığına sarılıp dolunayın
Gökyüzüne kaçtım pür telaş
Soluğum soluğuna karıştı yıldızların
Sevgilimsin , kim olduğunu düşünmeye vaktin yok,yapacak
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden
Devamını Oku
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden
Benim bir şiirimin yorumunda söylediklerin geldi aklıma. Söylemişsin ya; o sonsuzluğun rengi artık gri değil diye..
Şimdi ben de sana aynı şeyi söyleyeyim mi... :)
Dökünce içini insan dizelerde çoğalta çoğalta, yıldızlara kadar vuruyor yansıması..
Çığlık çıktı mı ciğerlerden gökyüzü o isyanda kararır sanıyor insan ilk tahminde. Ama mavi oluyor son rengi işte. Ya da biliyoruz ki mavi olur insanın içinin bulutları o zaman; hafiflikten, doygunluktan, gülümsemelerin tadından; çivili bir tahtada da gezse ayakları..
Bu duygunun şiirde anlatımının biçimsel yanına gelince bir öykü gibi adım adım ilerliyor. Anlama duygusu eşliğinde final bölümü başka nasıl olabilirdi diye düşündüm. çünkü düşüncesel final maviye ulaşış mı aslında sırları açık etmiş olduğunu algılayış mı..
'Son tahlilde' diye bir söz söyleyip durur bir yerli dizideki öğretmen. İşte son tahlil nedir; onu yeniden bir düşünmek gerekebilir.Ama dersin ki son tahlil bunu algılayıştır.. tamam öykü senin.. istediğin gibi bitirirsin :)
aynur özbek uluç
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta