Bugün usulca toprağa düşen yağmur,
Kadim toprak tohum doğurur şu garip hayata
Ve ikimiz de dahiliz fazlasıyla bu tohuma.
Ve râb halimizden anlayan bir bahçıvan,
Ve su üzerimize rahmet olup yağan,
Ve sen tohumun en susamış filizinde çağlayan;
Yeni bir dünya için,
Tüm aşıklar uğruna.
Güzel sevgilim,
Ne o bilsin ne bu,
Ne ben bileyim ne de sen,
Bir râb,
Bir de ankara bilsin bizi!
Selam olsun bu toprağın tüm bileşenlerine,
Üzerimize bir çiğ tanesi gibi düşsün tanrı rahmeti,
Ne güneş ısıtsın bizi ne de rüzgar üşütsün,
Bir râb ısıtsın; bir ankara üşütsün.
Bu işi gerçekten yapabiliyor Tanrı;
Takdir ediyorum.
Seni uzaklardan bir tepeden,
Arkama alıp sapsarı güneşi,
Bir parça hürriyet eşliğinde izliyorum.
Ne sen biliyorsun bunu;
Ne de ben biliyorum.
Rabbim biliyor,
Bir de Ankara bilsin istiyorum.
Yan yana oldukça biz Ankara daim olacak eminim,
Ellerimiz tutuşunca tekrarlanacak cumhuriyet.
İki şeyden ibaretiz;
Bir Ankara'dan hürriyet
Bir de Rabbimden merhamet!
Gözümün önünde büyüyorsun,
Ne dünden tohumsun ne de yarının bugünü.
Bana bakınca seni,
Ankara'ya bakınca Tanrıyı görüyorsun!
Öyle bir sırız ki biz,
Bilenleri ben de biliyorum, sen de biliyorsun!
Ankara meydanı ve Tanrı mahsulüyüz;
görüyorsun...
Kayıt Tarihi : 20.4.2025 12:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ankara güzel şehir, Tanrı zaten muhteşem. Sen de fena değilsin sevgilim!
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!