Bir daha anlat Şiiri - Cevat Çeştepe

İkisinden başka yolcusu olmayan tramvay durakta durdu...
Yaşlı kadın ve çocuk tramvaydan birlikte indiler...
Burası son duraktı ve şehir sanki burada bitiyor ve önlerinde
uzanan iki tarafı servi ağaçlarıyla kaplı yolun sonunda da göz
alabildiğine bağlar ve henüz yazılmamış öykülere hazırlanan
yarınlar başlıyordu...
Çocuk ve yaşlı kadın ağır adımlarla yürümeye başladılar...
Sağ taraftaki bahçesinde içi kırılmış dallar ve kuru yapraklarla
dolu küçük bir süs havuzu olan ve artık müşterisi kalmadığı
için kapalı semt kahvesini geride bıraktılar...
Kahvenin arka tarafında mezarlık ağaçlarıyla kaplı tepeyle
yol arasında da tertemiz bol sulu bir dere akıyordu ki
şırıltısı bülbül şakıması gibiydi... Bülbül deresi derdik...
. . ,
Yaşlı kadın çocuğa dönüp şimdi 'iyi ama anlatacağım her şeyi
zaten biliyorsun., bir daha dinlemek mi istiyorsun'...
Çocuk 'evet' anlamında heyecanla başını salladı...
.
--- Bu havuzda abim boğulmuş ama ben doğmadan önce.,
çok küçükmüş.., buraya nasıl geldi bilmiyorum...Bizim evimiz
o zamanlar karşı tepenin ardındaydı.. Kocaman bir konak...
Oraya da sultan tepesi derlerdi...
Yaşlı kadın burada durdu., çantasından bir 'gelincik sigarası'
paketi çıkardı., saçının topuzunu tutan firkete ile paketin
bandını ortasından çizip açtı ve içinden bir sigara aldı...
Ve çocuk can kulağıyla dinlerken o önce sigarasını yaktı ve
anlatmaya devam etti...
Anlattı., anlattı., anlattı...
. . . . ,
Ah be teyzem., ben bunları senden elbette pek çok defalar
dinledim... Ama gene de senden dinlemeyi çok özledim ...
Hadi bir daha anlat...
.
3 Kasım 1973 den bu yana...
Teyzem Fevziye Ermutlu anısına ...
.
Cevat Çeştepe