Bugünlerde çocuk olmak istiyordum,kahve bir ceket bana inşirah vermez.
Sokaklarda...
Katresi yalın o sokaklarda,
Avare avare dolaşan bir ceket,
Babamın üstünde zamanında çok paralanmış
Taa on beş yıl öncesinin cigara kokusu üstünde tüter.
Halbuki bırakmıştı sigarayı astsubay kıdemli başçavuş.
Ben o adamın bıraktığı yerden devam mı ediyorum ?
Ne çare ?
1982'nin yazı , uzun bir adam daha reşit olmayan bir kadını sevmiş,
Kadın da onu...
O zamanın kadınlarının daha 15'inde reşit olduğuna bahse girerim .
Neyse ...
Bu ceket de gelmiş o günlerden bugüne .
Sonra genç bir şairin omzuna,
Ne zaman iner belli değil.
Uyusam kalksam sabah belli değil,
Okusam yazsam cümle belli değil
Şimdi bu ceket cidden göründüğünden ağır
İnanmayın siz bana .
Onunla cay içmesi var
Gökyüzünü seyretmesi var
Bazı sarı yapraklarda bazı çınarlarda,
Görünmesi var.
Bir de silinmesi var tabii !
Bir de ben varım bulutlara küfreden ,
Ben !
Bir müsaade etse belki
Başka bir kalbi sevmesi de var
Sevmesi deyince unutmadan söyleyeyim,
Ölüp ölüp dirilmesi de var !
Her ne zaman bir sevda görsem bu cekete denk geliyor,
Sadece iki defa olmasına bakmayın .
Biri başçavuşun biri benim.
Ceket öyle söylüyor ,
Kahrolası yine neler söylüyor?
Ben hayatımda böyle üşuten ceket görmedim
Üsütmesi kasımın anasına söver gibi ama
Sanmayın ki mutsuzum !
Beni boşverin ben ceketimle çok mutluyum.
Çünkü bu ceket cebinde az para bulunabilecek ,
Ya da içine son şiirimi koyabileceğim bir ceket bu,
Cesedimden okuyacakları,
Evet !
Yazıyorum,mutsuzum .
Evet !
Ben de böyle mutluyum...
Sular gibi durulurum belki.
Belki ağzımda bir adet kabuksuz fıstık,
Fazlasında gözüm varsa ceketim üstümde yansın !
Falanca duyguları denize döküp ben de isterdim şiirin en kolayına gitmeyi
Bir de şarap isterdim yanında peyniriyle,
Ceketimi koysam kazanır derdim de
Ben seçmeyi ne zaman bildim ki seçilmek istiyorum .
Hani şu yaz günlerini bilmesem hep kış zannedeceğim,
Sokakları tanımasam insanlar hiç yaratılmamış zannedeceğim,
Elimi tutsan tanrı kim bilmiyorum zannedeceğim ,
Heyecanıdan geberecegim,
Ceketim yüzünden ,
Hepsi onun yüzünden ...
Neye gücendigimi söyleyeyim ben sizlere
Neyin beni güçlendirdiğini söyleyemedigim gibi mi ?
Soğuktan allara çalan suratımla
Hangi savaştan galip çıktığımızı mı ?
Neyi söyleyeyeyim sokakların caddelerin isimlerini mi?
Ne yapacaksınız?
Yürüdüğüm arka sokakların bunları yazdırdığını düşünüyorsunuz?
Düşünmeyin bir ceket giyin üzerinize !
Sizin de üşümüş olduğunuzu,
Hiç düşünmek istemiyorum.
Ben bu yüzyılın son ceketlisiyim
İyi giyimim,maskülen bir kokum, yapılmış saçlarım bir de yıkanmış gönlümle
Uzaklara selam ederim hep
Bana en yakın olan uzaklara...
Dün gece dinlediğim bir kuşun haykırışı için en az iki gece uyumamışlığımla
Savaşımı neyle verdigimi bilmememe rağmen Kendimi defalarca kelepçelemişliğimle,
Sabah akşam baş ucumda beni gözetleyen lanet olası,
Deri deftlerimle...
Ben son ceketliyim
Bu da bir ceket meselesi...
Kayıt Tarihi : 29.11.2024 19:24:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ben bu yüzyılın son ceketlisiyim.
![Barışcan Balcı](https://www.antoloji.com/i/siir/2024/11/29/bir-ceket-meselesi.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!