eksilirken
öyle doluyorum ki yapayalnızlıkla
kalabalıklaşıyoruz birden
ağır çeken bir terazi asıyorum boşluğa
denge bir o yana
bir bu yana
doluyor kefe... boşalıyor kefe
sürgün verip yazıcı kimliğimle
vahşice buduyorum sonra dalları
terk ediyor içim
ak bir buluta yakalatıp kendimi
soluk bir sayfa gibi asıyorum yüzüme
bir hesaplaşma
bir yüzleşme
ve yüreğimi öpen o yapışkan duygu:
'ay neden düşmüyor pencereme
dizlerim neden göz yaşlarımla yıkanıyor! '
kendi izini süren avcıyım artık
yağmur tutuyor yüzüm
yüreğim ıslak
karanlık
yüreğim derin bir kederde...
(23 Eylül 2003)
Naime ErlaçinKayıt Tarihi : 23.9.2003 15:54:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
çoşmuş yüreğine sağlık..
burcu karakaya
tebrikler.
TÜM YORUMLAR (7)