Uzun bir çizgi çizdiğim zaman
havaya doğru yüreğim ile
bekletme beni ve duygularımı
kaçırma uykularımı aşkın peşinde sürükle...
Gökkuşağının altından geçemesek de
ne ola ki
denizin üstünde de yürüyemediğimizi
yüzümüze vurmaslar
ay parlıyorken geceler boyu
yüreğimin üstüne doğru
bırakta dizlerim titresin azıcık
aşkın karşısında içerken bir bardak suyu...
Üfle de gitsin bir neyin ağzına
sevgiliyi öper gibi
suyun damlalarını bir bir sayarken
ve şiştiyse alabildiğine
sonsuzluk okyanusunda açtığın bir yelken
gitme vakti gelmiş demektir
ha beş dakika geç ha on dakika erken...
Ah be Kamelyalı Kadın
seni kim yaşattı bunca sene coşku dolu yüreğinde
kim gür saçlı dolu dizgin gençlerin kucağına attı...
Bir ben yıkıldım sanırdım kendimi gençlik yıllarında
arkama fazla bakmadığımdan
ağlamak çocuk oyuncağıydı
meğerse kimler yerle bir olmuş da
haberimiz yok
hayat bal zannettiğimiz ağuydu...
Kayıt Tarihi : 19.10.2019 15:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!