geçerdi gözlerimin önünden bacaların dumanı
tan yerinden hep aynı kızıllık
rüzgar silerdi camdaki parmak izlerini
çiçekler açardı rengarenk pencerelerde
haylaz bir çocuk gibi konuşurdu
içinden geçen düşlerle yürek.
geceler soğuktu evlerde
aklımda kalmış ...kırık dökük bir pencere var ..
bir de kırılmış camları
bir varmış bir yokmuş gibi
yeniden yaşanıyormuş gibi
her isim
her resim
ve de sonsuzluk sırrı pencerelerde
vurgun yemiş bir çığlık kopardı
vururdu evimin her penceresine binlerce yakamoz
mavi boyalı dalgalar
beyaz renkli köpükler
dede korkut masalından ninniler söylenirdi
korsan fırtınalar en fena silahlarla kurşunlardı geceyi
şehrin tüm ışıkları düşerdi yıldızlardan
sürgün saatlerde
gölgeler sırtımdan hançerlerdi sinsice
ayaz yemiş buzlu kaldırımlarda
geceler boyu
şimşek parıltıları suretlenirdi pencerelerde
yağmur damlaları kadar çok ,saf saf olurdu ışıklar
bambaşka aydınlanırdı cihetlerin yüzü
başka bir alemin bambaşka gökleri
damların tepelerinden dökülürdü küçük çağlayanlar
birden hızla çarpmaya başlardı yüreğim
fışkıran suları titretirdi rüzgar
yüzlerce kez duvarlara izler düşerdi benden
rüzgar vururdu perdelerin göğsüne
paslı korkulukların üstüne sinerdi yılların yorgunluğu
bir festival ki bir ömür seyretmeye değerdi
bitmezdi serüvenleri penceremin
redfer
İlyas KaplanKayıt Tarihi : 17.8.2017 15:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!