henüz çökmüşken akşamın alacası
bir başka canlanır, laleli yokuşu
kaldırımda dizilmiş birkaç sermaye
sahtenin sahtesi, kopyanın kopyası işvelerle
sarı sentetik peruklarını savurarak
bir o yana, bir bu yana
seçerler… seçilirler…
kepenkler gürültüyle inerken
rengârenk vitrinlerin üzerine,
sermayelerden yayılır
bayağılığın ağır parfüm kokusu
Laleli yokuşunda lale çürükleri
adından utanır yaşlı cadde…
minicik etekli sarı peruklu sermayeler
köşe başlarında beklerler
“ekmek” paralarını
gözlerinde ölüm korkusu
kan kırmızısı dudaklarda
emanet gülümsemeler…
ağlamaklı gözleri takma kirpikler,
soğuktan titreyen dudakları
kıpkırmızı rujlar kapatır
ısırır dudağını yosma
ağzına kadar gelen hıçkırığına
içini dolduran ağlamak isteğine
“dur bekle şimdi gelme” der gibi
açar göğsünden bir düğme daha,
salınır şuh bir edayla
kıvırtır ha kıvırtır
kıvırttıkça kıvranır
patlatır anlamsız gürültülü bir kahkaha
niye güldüğünü bilemese de
akşamın karanlığı çökerken,
başlar koca şehrin iğrenç yaşamı.
işte bu istanbul’dur
renkli resimlerin güzel istanbul’u
bu gece de sabahlayacak sermayeler,
hiç tanımadıkları erkeklerin kollarında…
ziftin peki bir gecede daha
düşecek laleliye
namusuna düşkün bir erkek
bacısını öldürmek için geldiği istanbul’da
bir başka ağabeyin öldürmek için aradığı
bir başka bacıyla sabahlayacak
bildiği en güzel aşk sözlerini
sarı peruklu kadının kulağına fısıldayarak…
namus budalası namussuz ağabey
bu gece ihanet edecek evdeki karısına…
ihanet edecek insanlığa
ama
hiç utanmayacak yaptığından
ayıplamayacak kendini
sarı sentetik peruklu sermaye
yani bir başka ağabeyin avı
yani bir başka bacı
hiçbir zaman bilemeyecek
kulağına mutluluk lakırdıları eden adamın
mutluluğun ne olduğunu hiç bilmediğini…
öğrenmediğini…
öğretilmediğini…
mutluluğu bilmeyen insanın
insana değer vermeyeceğini
hiçbir zaman bilemeyecek…
laleli yokuşunda sermayeler
beklerler müşterilerini…
üzerinde güneşin hiç batmadığı istanbul’un
zift karası bir gecesinde
bilmeden hoş tutarlar
içlerinden birinin
namus havarisi, namussuz katilini…
(24.09.1985-İstanbul)
Gül KülcüKayıt Tarihi : 14.11.2009 18:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Üniversite yıllarımda Laleli yokuşunda oldukça fazla sayıda bulunan ucuz sermayeler, onların değişmez müşterisi doğulu erkekler ve yine o doğulu erkeklerin işlediği saçma namus cinayetlerinden etkilenerek yazdığım bir şiir... İçimden geçenleri yazıya döktüm...
TÜM YORUMLAR (8)