Bir arkadaşımız bir şiir yazmış. Bazı arkadaşlarımız da bu şiirin altına benzer duygularla yorumlar eklemişler. Sonuç …? Site yönetimi bu arkadaşlarımızı pasifleştirmiş. Böyle bir uygulamayı açıklamaya bile gerek görmeden yapmaya hakkı var mı? Evet var … Üyelik aşamasında sırası geldiği zaman ben bunu yapabilirim, kabul ediyor musun diye sormuş mu her üye olmak isteyene, evet sormuş ve kabul etmiş miyiz hepimiz evet etmişiz. İçimizde hayır ben etmedim diyen bir kişi bile çıkabilir mi?
Yani benzer oluşumlar içinde buna benzer uygulamalar hep olmaktadır. Burada da bu olmuştur. O nedenle site yönetimine vay sen nasıl yaparsın diye öfkelenmek yerine önce bu zihniyetin her zaman ve her yerde hatta hepimizde var olmasının nedenlerine öfke duyup onu tüm benliğimiz,
sözlüklerimiz, bahane havuzlarımızdan çıkarmak gerek diye düşünüyorum. Örneğin ben; bir sitenin sahibi kurucusu ya da sorumlusu olsam ve bir şiir yazan arkadaşımız da “ bir gün şeriat gelecek /buna karşı çıkan tüm kelleler ipe dizilecek” gibi içindeki coşkuyu ateşinin altını fazla açarak yayımlamaya kalksa ne yaparım. Kendi egemenlik alanım içinde tereddüt etmeden o şiiri de yazan kişiyi de süresiz olarak pasifleştiririm. Ben bunu yaparım da şair susturulmaz diyen arkadaşlarımız kendilerine mutlak ters gelen herhangi bir söylemi kendi egemenlik alanlarında buna benzer şekilde engelleme haklarını kullanmazlar mı?
Şiir içindeki barındırması gereken estetik özellikleri bir kenara bırakıp bir öfke ya da tepki seline döndüğü ya da cevabi özellikleri ağır bastığı zaman da şiir olmaktan çıkar. Şairi de, şairliğini öfkelerine ya da inançlarına yenik düşürmüş olur ve şairliğini o an için bile olsa kaybeder. Bu durumda ise “pasifleştirilen” şairlik ya da şiir değil o öfkedir…
Ben ne şiiri ne de yorumları okudum. O nedenle içerikleri hakkında bir şey söyleyemem. Bildiğim kadarıyla şiiri yazan, yazdığı tüm şiirlerini yürekten gelen bir paylaşım arzusu ile ve ailece “buyurun sizde okuyun “ heyecanı içinde yaşayan bir arkadaşımız. Ve gene belli ki yorumcularda o şiirde içerikteki ateşten etkilenerek ya da söylemek istediklerini buldukları bir uygun satıra yazıvermişler. Ama Voltaire gibi; “ben senin söylediklerine asla inanmıyor ve paylaşmıyorum ama düşündüklerini söyleyebilmen için gerekirse canımı bile veririm” diyebilmemiz için önce Voltaire olabilmemiz lazım, benim, sizin, hepimizin ve elbette şiiri ve yorumları pasifleştirilen arkadaşlarımızın. Her türlü görüşü sınırsız bir hoşgörü ile kabullenecek olgunluğa erişebilmenin yolu de belki bu yaşanılan deneyimlerden geçmektedir..
Cevat ÇeştepeKayıt Tarihi : 20.3.2007 10:46:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Cevat Çeştepe](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/03/20/bir-baska-gozle-yasaklamalar-yasaklayanlar.jpg)
hazinelerimiz var aslında bizim de her insan topluluğunun olduğu gibi....efsanelerimiz felsefelerimiz...ama tanımadığımız tanıştırılmadığımız...batının bizden iyi tanıdığı bizimse okul yıllarının ağır psikolojisi altında kalmaya mahkum öylesi üzerinden herhangi şeymiş gibi geçip bir daha da ne tanıştırılmaya ne de tanımaya uğraşmadığımız değerlerimiz....temeli hoşgörü den insan gibi insan olmaktan geçen
en büyük örneği Mevlana gibi yunuz gibi pir sultan gibi bektaşi gibi misafir etmek olmak gibi kapılardaki budak delikleri gibi ve daha nicesi
değerlerimizi tükettik tiksinircesine ama yerine neyi yerleştireceğimizi hiç düşünmeden.....kimbilir belki bizden sonrası.........
saygılar
fidan
ağzımdan tek ve ilk çıkan oluyor: canım Şairim!
Canım Şairlerim! Yürekleriniz dert görmesin! iyi ki varsınız!
tüm şiir yürekli bu güzel günün siz kutlu değeri!
şairlerimizin bu emek günü kutlu olsun...sizleri çok seviyorum
ve bu güzel günde, yüreğimizde acıyla duran bu konuyu bu güzel 'bir başka gözle' değerlendirirken, kazandırdığınız şu son satırlarınıza
'Ama Voltaire gibi; “ben senin söylediklerine asla inanmıyor ve paylaşmıyorum ama düşündüklerini söyleyebilmen için gerekirse canımı bile veririm” diyebilmemiz için önce Voltaire olabilmemiz lazım, benim, sizin, hepimizin ve elbette şiiri ve yorumları pasifleştirilen arkadaşlarımızın. Her türlü görüşü sınırsız bir hoşgörü ile kabullenecek olgunluğa erişebilmenin yolu de belki bu yaşanılan deneyimlerden geçmektedir..'
hem minnettarım, hem de bugün hüzünle (Rubailer'ime ekleyeceğim) yanıt olarak yazabildiğimi eklemeye cüret ediyorum :
hangi yara acıtmadan geçmiş ki... sağlık olsun... hata hep var olacak, onlardan öğrenerek, kimi zaman ders alarak, kimi zaman ders çıkararak güçlenilmiş tarihler boyu... ne mutlu bize ki, sorunları dile alabiliyor olmayı, sınırları dahilinde, taşmadan, aşmadan güçlenmeye azimliyiz...
sanırım bu duruma biraz fazla üzüldüm, bakın, bu güzel bir başka gözle değerlere dahi hızımı alamadım, ekleme yaptım...acizane... affınıza sığınıyorum...
yüreğinize sağlık, iyi ki varsınız
en kalbi sevgilerim, saygılarımla
Sevgilerimle Yusuf Ter
TÜM YORUMLAR (3)