Onu gördüm dün, bir başına sokakta.
Boynu bükük, mahzun, öylesine yürüyordu.
Adımları ürkek, belli ki bir şeyler kalmış ocakta.
Geride yavrusu kalmış ceylan gibi,
ayaklarını sürüyordu.
Saatlerce izledim, sonsuzluğa doğru gidiyor.
Yürüyen o değil, yollar, ağaçlar, hayaller yürüyor.
Bir o yanı, bir bu yanı, birde arkasını seyreyliyor.
Sanki kayıp giden yılların,
izlerini arıyordu.
Gün akşam oldu, güneş sessizce battı.
Ufuklara bakıp daldı, sonra kaşların çattı.
Cebinden eski bir defter çıkarıp ateşe attı.
Alevler gökleri sararken, san ki o yanıyordu.
Kimsesi kalmamış belli, olmuş bir deli divane.
Dünyası yıkılmış, hayal bahçesi virane.
Artık ne söylesen boş, kelimeler onun için terane.
Kurşun yemişte, sanki yaraları kanıyordu.
Önüne çıkıp merhaba, böyle nereye diyemedim.
Büyük laflar etmişim, çok açtım, ama yiyemedim.
Öyle mahcup, üzgün, kıyameti seyreyledim.
Sanki mahşerde
kavuşmayı bekleyenler, benimle ağlıyordu.
Kayıt Tarihi : 28.8.2023 21:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Gidenlerin arkasından. .

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!