Bir Anka Kuşuyum.. Biliyorum Yeniden doğ ...

Alperen Karadağ
76

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Dün gece hayatımın en karanlık dehlizlerine girip çıktı ruhum. Ellerimden kayan kum taneleri, Deniz’in kumsallarımı dövüşü, ve yakamozun geceme kattığı renk, hep aynı oranda parçalamaktaydı düşüncelerimi... Girilmemesi gereken yada giripte dönülemeyen yollarda kaldı geçmişim. Vazgeçemediğim bir yaşam biçimini benimsedim. Dönemedim ve sonunda dönülmezim, vazgeçemediğim oldu günlerim.

İşte yine bir veda vakti geldi çattı. Tarih tekerrürden ibaretti. Ve yine yineledi. Yine ayrılık, yine acı, yine kahır, yine yürek yangınları… Ve yine kağıt kalem ve ben… Her zaman hazin sonu bekleyen bir akbaba gibi üşüştüm acılarımın ve çürüyen ruhumun üzerine. Yaşadıklarıma anlamlı, anlamsız isimler vermekten ve her öldürdüğüm cümlelerime şekil vermekten dilimde yaralar bitti. Kahredişler, isyanlar, eylemler, yürüyüşler hep mutlu günlerin özleminin kamçılamalarıydı. Oysa şimdi elleri sopalı düşüncelerim, şehir meydanlarında ruhumu dövmekte yine. Kızılcık şerbeti içmişim gibi kan tükürdüm, küfürler savurdum kadere. Yasak olan ama yaşanması gerekenleri yaşayamamaktı beni kahreden. Ve bu yüzden hep bir asi çocuk oldu ruhum. Saldırgan, bilge, duygusal, bir o kadar da gaddar. Tüm olumlu olumsuz duyguları barındırdı kendinde… Ve böylece olgunlaştı an ve an. Kırıldıkça, terk edildikçe, acı çektikçe günden güne olgunlaştı. Acıymış ruhu besleyen, büyüten. Anladım geçte olsa…

İmkansızlıklar hep cezbetti beni. Erişilmezlikler, ulaşılamazlıklar aklımı başımdan aldı. Hani bir şarkı vardır “Kovaladıkça kaçan ateş böceği misin? ” İşte öyle bir şey bu bendeki. Ben kovaladıkça kaçtı tüm sevdalar. Yada benim içimde bulunduğum çıkmazlar kaçırdı bir bir etrafımdaki sevdaları. Yada artık siz ne derseniz deyin. Benim dilim dönmedi daha fazla. Malum öldürdüm ben de varolan cümleleri. Dilim yaralar içerisinde…

Git diyememe ile kal diyememe arasında kaldım günlerce. Ne gel diyebildim. Ne de git diyebildim. Ben sadece vermiş olduğum sevginin kabulünü istedim. Zaman zaman görmek ve zaman zaman dokunabilmek istedim adadığım sevginin sahibine… Deniz’e baktım. Alabildiğine derin, alabildiğine dalgalıydı. Sanki bana kızmış, isyan etmekteydi. Oysa ben boğulmak istedim onda. Ama beni kabul etmedi. Almadı içine. Kıyılara vurdu beni. Gemilerle yarışıp yenilen yunusların bunu gurur yapıp kendilerini sahillere vurdukları gibi bende kendimi vurmak istedim çöllere. Ama olmadı. Şimdi nerde bulacağım Karadeniz de ben Deniz’in olmadığı bir çöl… İmkansızlıklar hep beni cezbetmiştir ya kahretsin yine tuttu damarım…

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta